30 Eylül 2009 Çarşamba

teşekkür ettiğim beddua

hiç alaka bi zamanda hiç alaka bi yerde hiç alaka bi yaşlı beyefendiyle bi kaç cümle alaksız şeyler konuştuk..yaşlı adame nerden estiyse we neden dolayı beni sewdiyse aynen şöyle bir cümle kurdu bana:
--ömrün benden uzun olsun ewladım sende benim gipi mutlu mutlu bu yaşlılık günlerini görrrr da da da daaaaaannnnnnn..
insan böle bi cümleye amin mi derrr?? teşekkürler amcacığım mı derr?? ne diyosun be adammı der?? sewinirmi üzülürmü ??? bende aynen ne halt edeceğimi bilemeden düşünmeye başladım.. bi süre sessiz kalıp amca beye teşekkür edtim isteksizce ve istem dışı kibarlık seromonisi olarak..tani adam yaşlan dedi bense teşekkür ettim garip ama gerçek..
lakin aldı beni bir düşünce; deliler gipi sewiyorum yaşamayı yani deselerki 8565 sene bu dünyada kalıcaksın walla hiç şikayet etmem..hani gün içinde ay içinde her şeyden şikayet etsemde genel toplamda yaşamın kendisini sewiyorum ölüm kelimesi dünayaki en sewimsiz kelime zannımca..
yaş ve yaşlanmakla alakalı korkularada sahibim..önüme gelen herkese, aksini iddia eden her arkadaşıma aynı şeyi söylüyorum ben yaşlanmıycam..
lakin bu alakasızca karşıma çıkan alakasız amca bana bi anda bi şeyi hatırlattı..iki sendromumun çakışması...deliler gipi yaşamayı istemek we yaşlanmaktan hiç haz etmemek..
yaşlanmayı istemiyorsan genç yaşta terk-i dünya yapmalı ,yok eğer uzun yaşamayı seçersen eninde sonunda birileri sana amcacım dedecim diyecek we sen o bastonu ister istemez eline alıcaksın.. aklıma bir reklam sloganı geldi ''hangi tarafımızdan vazgeçelim'' ..düşünüpte sonucuna karar weremediğim anlarda tek çözüm üretirim düşünmemek =) gene aynısını yapıorum..o amcayı görmedim o bana böyle bişey hatırlatmadı ve ben böyle bir şeyi düşünmedim ve hala hala halaa uzunca yaşayıp hiç yaşlanmak istemiorum...



Ahmet hakandan miğdemin bulanmasına 535385396 sebep..


*daha dün kanal7 de çığırtkanlık yapıp erbakanın kızına sulanırken bugünlerde hürriyette çığırtıp pelin batuyla kırıştırması..
*daha dün cemaat ewlerinde çay içerken bugünlerde Joke Perestroyka'da şarap yudumlaması..
*daha dün haberlerde kabe yayını yapıp hıçkırıklara bogulurken bugünlerde ertugrul abisiyle kabenin karşısına geçip mp3ünde coldplay dinlediği için..
*daha dün mümin kardeşlerim cihada gelin imamhatip mitinglerine gelin çağrıları yaparken bugünlerde solcu kardeşlerim birlik olalım dediği için..
*daha dün kartel medyası yine çirkefleşti derken bugünlerde eski taifesine yandaş medya islamcı medya dediği için.. *daha dün aydın doğana söylemediğini bırakmazken bugünlerde aydın bey wergi cezasından hiç korkmuyor sadece üzülüyor devletine kızamıyor gipi yalakalıklar yaptığı için..

*daha dün haber sunup onda bile kekelerken bugünlerde 30 küsür senelik (belkide daha fazla) yazar hıncal uluça bile sataşabildiği için..
*daha dün çağrı filmini izleyip onu bile anlamazken bugünlerde tamer karadağlının oyunculuğuna laf etmesine bide üstüne tamer karadağlıdan nefret etmeme şu kadar neden diye yazı yazdıgı için..


eğer uykum olmasa ciddi oalrak bi 500 neden saha sayabilirim ama yazdıkça dahada bi miğdem bulanıyor...

bi ara ayşe armanı çok sewmeme 28milyon nedeni de yazmam lazım hatta dur birini yazim.. ellede ki röportajında kendsini tarif etmesini söylüyorlar..
ayşede sayıyor sayıyor en sonunda ekliyor
--ha bide sewişgenim =)) puhahahah ne biçim bi kadın bu yaa =)..

28 Eylül 2009 Pazartesi

istanbulda minibüse binmek

minibüse binmek üzere caddeye çıkarsınız..

dolu bir minibüse binerseniz;
taciz ediyor suçlamasına maruz kalıyor olabilirsiniz..
ter/balık ve bilimum kokulara rastlıyabiirsiniz..
indiğinizde cebinizde paranız,cüzdanınızın olmadıgını farkedebilirsiniz..
paranızın üstü gelmeyebilir..
yolcuya ve paraya doymayan şöför BEY hala yolcu almaya dewam eder tıklım tıkış olur oksijen eksikliği hissedersiniz..
klastrofobiniz azar bagırırsınız..
diğer yolcular mutlaka kavga için bi sebep bulur..



yada oturarark gitmek için minibüs atlatıp boş olanı beklersin;
minibüs nedense hep kırmızıya denk gelir..
her buldugu boşlukta durur şöför amcam dad diri dad dad korna öter
para werirsiniz hiç üstü olmaz sonra arkaya bagırır 2 beşliği olan warmı
çıkmaz kimsede wereni suçlar bilerek tam para wermiyomuş gipi..
sonra utanmaz yol kenarında durur iner minibüsten karşıki benzinciye gider hem para bozdurur hemde tuvalete gider..
dad dirir dad dad yawaştan giderken bide sigara tellendirir ohhhhh..
müzik kesinlikle açıktır sesi sona bile werir perwasızca hastaneye gidenmi war cenazeye gidenmi war şöföre ne..
zaten agıur aksak gittiği için 15 dk lık yarım saat olmuştur camını açıp yolda bagırır beyefendddiii sonra adam gelir ve bizim çok düşünceli çok saygılı şöför BEYimiz kafasına kuş pislemiş adama kolonyalı mendil werir sonra piyango al diye muhabbet eder..
siz laf sokarsınız oda cewap werir sonra siz onu yerin dibine sokarsınız ama o anlamaz siz sadece kızdıgınız gerildiğinizle kalırsınız..
yolcu toplayamadıysa sağa çeker transfer yapıcak diğer arkadaşını bekler sonra kabul eden diğer bir minibüse aktarma yaparsınız...

tahminim minibüse binmemek için 158652 neden daha wardır ama bbi çırpıda hışımla bunlar geldi aklıma..


otobüste neler olur acaba..o kadar cesaretli değilim,otobüsfobiğim nedensizce...

27 Eylül 2009 Pazar

hola..

uykusuz , yorgun , süper , berbat , hola , taksim , koşturmak , mesecina ,
hafta sonun nasıldı die sorsalar bir çırpıda aklıma gelicek kelimeler tam olarak yukardakiler...
cuma akşamı ewe girip 12 dakika içerisinde duş almayı üst baş değiştirmeyi saç kurutmayı başarıp dışarı çıktım... toplam 1 saat içerisinde beşiktaşı göztepeyi sonra tekrar köprünün üstü we nişantaşını istanbul gipi bi yerde görmek başarı olsa gerek ve evet o başarı bana ait...

uykusuzum çünkü cuma gecesi -- abi yarın erken geçicem işe fazla takılmıycaksak gelirim dediğim halde saat 4 de kendimi kapanmış touchdownda mesecina ile dans eder halde ,saat 5 de nerde oldgunu anlıyamadıgım bi dürümcüde dürüm yerken ,6da ewde ama uyuyamazken ,9da uyanmaya çalışıp işe giderken buldum..lakin uslanmak bilmeyen benliğim we halden anlamayan arkadaşlarım sebebiyle cumartesi günündede kendimi saat 01,30 larda ewe girerken 02,00 lerde feysbıklarda sürterken buldum..pazar sabahınada saat saat 08,30da kalkmış 09,10da taxime giderken buldum..sebebi haftanın her günü her saati bitmişçesine pazar sabahı ispanyolca kursuna yazılmam sadece..o kafayla bile miquel le tartışmasını bildim ki konu ispanyol adamın ana dili.. ki ben türküm bildiğim ispanyolca bi bok yok lakin galip çıkan ben oldum bir adet muchos gracias ve bir adet alkış aldım =)...en berbatı en sonda geldi az ewwel eskişehirle 1/1 berabere kaldık her ne kadar takmıyorum hem takımdaki stres gitsin boşfer bazen puan kaybetmek iidir die boktan teselliler wersemde kendime kazanamamayı hazmedemiorum !!

uykuszluk dünyanın en berbat sorunu olmasına karşın diğer yönden muhteşem bişeyzaten sayısı senesi günü belli olmayan bi ömrümüz war...zaten hemencecik yaşlanıp kısa sürede ölüoruz bide yarısını uykuya nie werim yaa..her ne kadar şikayet etsemde dolu dopdolu bi hafta sonu geçti..


birdeeeee şu ruhun ikiye bölünmesi..kalbinin farklı iki şeyi aynı anda istemesi..hem hayıırr saçmalama , hemde kesinlikle yapmalısın kararında olmak..2 ihtimalli bi durumda ikisininde dogruluk oranının %50 olması ne fena bişi..mantık , akıl , hisler hepsi ikiside dogru diyor..=(..birde her daim bu olayı unutup boşferme klişesi soanki ortadan kayboluyo aksine yapmayı/yapmamayı seçememek bilakis işkencenin acısını arttırıyor..

ya en iisi bugünü yukardaki yazılarla diil aşağıdaki şarkıyla hatırlamak...ve huzurlarınızda hayatımın şarkılarına aday bi şarkı goran bregovic ve mesecinaaaaa...!!!



24 Eylül 2009 Perşembe

konusu yokki başlığı olsun..

gazetenin biri yazmışki bugün...ayrımcılık kalktı...altını okudum neymiş efendim ilkokul hayat bilgisi kitabında ew düzeni konusunda ;babayı gazete okurken anneyi ütü yaparken gösteriyormuş taaa bu ayrımcılıkmıştaaa artık onun yerine baba perdelerin takılmasına yardım ediyormuş böylece ewde paylaşım aşılanıyormuş da falan da falan hadi len k.mın kenarı derler adama...ülke bölünmüş lazı çerkezi kürdü,alevisi sünnisi, zengini fakiri,oruçlusu oruçsuzu,laiki dincisi,solcusu sağcısı,o cusu bucusu diye neymiş hayat bilgisi kitabındaki fotograf değişmiş ayrımcılık kalkmış ...pehhhh



cem garipoğlu uzun zamandır beynimizi yordu..neyseki sonunda yakalandı azda olsa rahatladım ama miğde bulantım geçmedi.. her yönüyle her muhabbette bi şekilde cemi konuştuk arkadaş ortamlarında.. herkes bi senaryo üretti. arkadaşların dedektiflik we sadistlik senaryolarına hayran oldum birsürü konuda eleştiri inceleme yapmış olmama ragmen çek sewgili bir arkadaşımın bu konudaki yazısı ''--ki yazı tam olarak burda--'' beni ters köşeye yatırdı..
gerçektende bir baba yada anne kızının sewgilisi hakkında kızına ne sorarki kimdir necidir ne iş yapar hangi okulda okuyor ailesi nasıl zenginmi arabası warmı..??tabiki kıza güwenilmez araştırılır..profil cem ; iyi bir üniversitede okuyor eli yüzü düzgün ailesi belli hali vakti yerinde ve birçok pozitif etken ama içinde yatan şeytan dışardan gözükmüyor..her ne kadar bu kötü tesadüf olsada sonuçta ihtimaller dahilinde ve bu ihtimal korkutucu..

asmalımescit kafamız estiği zaman hadi bi shot yapalım, hadi asmalıya, hadi mojito içmeye, hadi len kalkın aşağı inelim diyip rahatça gidebileğimiz parmak arası terliklerimiz şortumuzla gezebildiğimiz özelmi özel bohemmi bohem sofistikmi sofistik kahkahalımı kahkahalı süpermi süper bi yer..lakin günlerdir hatta aylardır içime doğmuşçasına bişeyden korkuyordum hatta son zamanlarda blogumda bi kaç kere yazdım bunu tek korkum buraya yakın zamanda ünlülerin gelmesi (ki geliyordu yalnız peşlerindeki kameralar gelmiordu) önüne gelenin asmalıya gelmesi..çünkü son zamanlarda özellikle bu sezon masalar çoğaldı mekanlar almamaya başladı oturucak yerler kalmamaya başladı hafiften nevizadeye döndü biraz bebek hawası esmeye başladı tavsiyeler listesine çokça girmeye başladı.. 2 gün ewwel bile asmalıyı meşhur edip oturucak yer kalmamasına müsade etmeyin demiştim ki bugün kanat atkayada sanki beni duymuş gipi şurda aynı dertten muzdaribiyetini dile getirmiş..umarım kafa dağıtırken kafa dinlediğimiz asmalımescit bize kalır..


bugün ilginç bişey okudum dünya üzerindeki dolarların yüzde 70'i kadınların elinden geçiyormuş pekte şaşırmadıgım bişey bu çünkü her zamanki tezim bu..para kazanıcaksan kadına iş yapıcaksın..ee biçok büyük marka metrekarelerce dükkanının yüzde 80inini boşuna kadınlara ayırmıyor..alışwerişten çıkan erkeklerin elinde sallanan bi poşet kadıonalrın ise agırlıktan we hacimden kalkmayan kollar..eee erkekler çalışıyor kadınlar harcıyor dicem diyecekler ki kadınlar da çalışıyor durumu şöyle özetliyim erkekler çalışıyor kadınlar harcıyor kadınlar çalışıyor kadınlar harcıyor bu durumda da zaten istatistik yüzde 75 kadınlar harcıyor demek oluyor =)


öğlene doğru süper bir haber aldım...u2 türkiyeye geliyor bu bi asparagas diil çünki kendi sitelerinde ki inanmayan varsa turne programları ahada burda 6 eylül tarihinin yanında ataturk Olympic Stadium yazıyor..ki dahada bi bombası war egemen bağışla bono'nun arasında geçen konuşmada bono türkiyeyi çok sewdiğini söylüyor ve ''istanbul bana doguyla batıyı birleştiren bi yer gipi geliyor'' diyor bağışta ''o zaman konsere gel sana konseri boğaz köprüsünde werdirim'' diyor oda o zaman peşinizi bırakmayız diyor..ve bugün sitelerine istanbulu koydular ama umarım egemen bağış we u2 sözünde durur çünki ikiside durursa diil u2nin dünyanın en mükenmel konseri olur ve sinanda kesinlikle o konserde olur...

23 Eylül 2009 Çarşamba

yeni ''yaşa da öyle git'' im



Öyle sabah uyanır uyanmaz yataktan fırlama.Yarım saat erkene kurulsun saatin.
Kedi gibi gerin, ohh ne güzel yine uyandım diye sevin..
Pencerini aç, yağmur da olsa, fırtına da olsa nefes al derin derin...
Yüzüne su çarpma, adamakıllı yıka yüzünü serin serin...Geceden hazır olsun, yarın ne giyeceğin.Ona harcayacağın vakitte bir dilim ekmek kızart,Çek kızarmış ekmek kokusunu içine,Bak güzelim kahvaltının keyfine.Ayakkabıların boyalı olsun, kokun mis,Önce sana güzel gelsin aynadaki siluetin..Çık evinden neşeyle, karşına ilk çıkana gülümse, aydınlık bir gün dile.Sonra koş git işine, dünden, önceki günden,Hatta daha da eskiden yarım ne kadar işin varsa hepsini tamamla,Ohhh şöyle bir hafifleBir güzel kahve ısmarla kendine,seni mutlu eden sesi duymak için "alo "de Hiç işin olmasada öğle üzeri dışarı çık Yağmur varsa ıslan, güneş varsa ısın, hatta üşü hava soğuksa...Yürü, yürürken sağa sola bak, öylesine değil, görerek bakÇiçek görürsen kokla ,köpek görürsen okşa ,çocuk görürsen yanağından makas al.Sonra,şöyle bir düşün, kimler sana yol açtı, sen çok dar da iken kimler seni ferahlattı, hani kapını kimsenin çalmadığı günlerde kimler kapını tıklattı? Ne kadar uzun zamandır aramadın onları değil mi?Hadi hemen uğrayabilirsen uğra, arayabilirsen araHatırlarını sor, öyle laf olsun diye değil, kucaklar gibi sor..Bu sadece onların değil, senin de yüreğini ısıtacak, yüzünde güller açtıracak.Günün güzeldi değil mi? Akşamın da güzel olsun.. Yemeğin ne olursa olsun, masanda illaki kumaş örtü olsun..Saklama tabakları, bardakları misafireSizden ala misafir mi var bu dünyadaAilecek kurulun sofraya, öyle acele acele değil, vazife yapar gibi hiç değil,Şöyle keyife keyif katar gibi, lezzete lezzet katar gibi, eksik bıraktıklarını tamamlar gibi tadına var akşamının..Gece evinde, dostların olsunSohbetin yemeğin, kahkahan olsun..Arkadaşım,hayat bu daha ne olsun?Ama en önce ve illa ki sağlık olsun!


ps. can abimin (yücel) hediyesidir.yani bloguma (ç)alıntıdır..ekranımın tam ortasında; sıkıldıgım bunaldıgım zamanlarda okudugum bir şiirim vardır yaşada öyle git diye oda kendilerine aittir. bu kesinlikle yeni favorim ve artık alternatif gaz yazım oku ve polyanna ol..

22 Eylül 2009 Salı

siz siz oLun !!

**siz siz olun bayram tatillerinde istanbulda kalıp sonradan pişmanlık yaşamayın..

**siz siz olun bayram günü beyoğluna gitmeyin gitseniz bile istiklal den değil direk beyoğlundan başlayın..

**siz siz olun asmalımesciti eşe dosta ona şuna buna tavsiye etmeyin iyice meşhur edip oturacak yer kalmayan hale getirmeyin..

**siz siz olun bir pazar sabahı alın sevgiliyi eşi dostu arkadaşı konuyu komşuyu kahvaltıya gidin tarabyaya kalender tepeye..

**siz siz olun kahveleri içtikten sonra sapancaya gitmeye karar werin atlayın arabaya basın gidin sapancaya..

**siz siz olun deniz bisikleti kiralayın gölde hem bisiklet sürün hemde keyfini sürün..

**siz siz olun orda biraz yürüyüp mahmudiye denen yeri arayın hiç üşenmeden..

**siz siz olun naturalköye(adını karıştırıyor olabilirim en azndan buna yakın bişi) gidin oturun saatlerce alabalık yiyin şelalenin derenin sesini dinliyin..

**siz siz olun yukarıya dogru son 5 maddeyi bayram tatillerinin son gününde denemeyin..

**siz siz olun kısa/uzun tatillerinin son günlerinde oturun sıcacık ewinizde çıkmayın yola mola..

**siz siz olun siz tatildeyken tatile giden arkadaşlarla irtibatı kesin..


bir tatil furyası daha geldii geçtii yarına yine wapurlu gazeteli işli güçlü koşuşturmacalı kawgalı gürültülü günler başlıyor..ne kadar nankör oldugumu farkettim gidemedim bi yerlere diye veryansın ederken tatile şükretmemişim bu gerçeği şimdi farkettim ama acısı yarın sabah beynime wurucak gipime geliyor...tez kurbana süpper bi tatille acısı çıkarıla =)

1, gün 9 saat teyzemlerde oturularak sülalece bir rekora imza attığım farkedildi...
(bütün sülale ilk defa beni bir misafirlikte bu kadar uzun süre otururken görmüş)

2,gün ewde mayışarak akşamına dagıtarak geçirildi..

3,gün yukardaki maddelerden anlaşılacagı üzere tarabya we sapanca gipi çokça keyif trafik gipi bir çin işkencesiyle geçti..

bugünümden mutluyum yarınımdan umutsuzum..!!

21 Eylül 2009 Pazartesi

istanbulda uyandıgına üzülürmü insan



istanbulda uyanmaktan pek hoşnut olmadıgım anlardan biriydi dün..3/5 günlük tatiller yapma fırsatı warken istanbulda uyanmak pek hoşuma gitmiyor e buda pek normal..

bayram sabahı uyanınca günün en klasik sürüm olayı telefondan çıkan dıt dıttt sesleriyle gelen msjlara bakmak we onlara uygun cvplar yazmak..klasik her sürümden nefret ettiğim gipi klasik özel gün msjlarından da nefret ediyorum bunun yerine forward mailleri forward msjları kullanmak yerine içimden geldiği gipi msjlar atmak daha samimi daha içten geliyor bu bayram gene aynı şeyi yaptım we tüm cwplar sözlşmişcesine çok tatlıydı we hepsi moralimi tavan yaptırdı...


----cnm benim her özel günde en güzel msj konusunda rakipsiz şampiyon ilan ediyorum senii

---yefru bir sevgilim olursa önce sana yollayıp bana nasıl msj çekmesi konusunda kurs almasını sağlıycam

---uzun wadeli iddialarmız , benim yegane restaurantımın sponsoru , mojito gecelerinin ben anası sen babası =)

---allahın cezası adam her seferinde sana yazacak guzel şeyleri bulmak için çaba sarfetmekten yoruldum süpersssiinn

---şeker bayramının en şeker msjı için nasıl teşekkür etmem gerektiğini bildiriniz

---msjını çaldım we 65 kişiye forward ettim haberin olsun ortak tanıdıklara giderse sıçtığımızın resmidir randevu wer bana =)


bu ve daha bi çok cevap morallendirdi beni because sewdiğim ve beni sewen insanların olması sanırım hayattaki bi çok duygudan daha güzell...

19 Eylül 2009 Cumartesi

suçlu yakalandı diye umutlanıcaksak ... !!!

ve sonunda yakalandı(!) ailemizin sapıgı, ülkemizin medar-ı katili, vahşi çocuk uzun ugraşlar sonucunda turk adaletine teslim oldu..
200 gün ewwel tum türkiye bi katilin yaptıklarıyla sarsıldı 17 yaşında iki genç iki sewgili iki aşık iki kumru bir film çewirdiler tamamen gerçek bir film we ilginçtir filmde iki kişi oynadı biri katil biri maktül rolünde..bıçak testere bavul ekipmanlarıydı..bütün türkiye bu filmi seyrettik ve miğdemiz bulandı heryerde bunu konuştuk..
basın olayın üzerine hergün gitti sonuçtra çokta ii bi malzeme; katilin ailesi saygın (!) bi aile..GARİPoğlu sülalesi..
ama benim bi süre sonra olaydan miğdem bulandığı gipi ilginç olarak bişeyden daha miğdem bulandı belki günahına giriyorum ama kızın babası..
öyleki kızı wahşice hunharca katledilmişti babada hukuk mücadelesi weriordu ama bi süre sonra abarrtıgını hissettim ama mücadeleyi değil duygusuzlugu abarttı..ya en duygusuz, en halini belli etmeyen ,en kalpsiz görünümlü baba kim diye sorsalar kendi babamı aday gösterebilrim ama askerdeyken hastalıgım sebebiyle karakoldan ayrılıp il jandarmaya gittiğimde we babamlar bana ulaşamadıgında ortalıgı ayaga kaldırmışlar we bana cepten ulaştıkları esnada babamın sesimi duyar duymaz attıgı çığlık we hıçkırık telefondan değil taa istanbuldan batmana normal yollardan geliyormuş hissi uyandıracak kadar fazlaydı..yani ewlat sewgisi biraz böyle bişey ama kızı katledilmiş süreyya amcamız hergün makyajı yapılıp takım elbiseleri giymiş waziyette ana haber bültenlerine canlı yayın konugu oluyordu bu bana biraz garip geldi wede çokça rahat tawırlar sergileyip gurur meselesi yapmış halleri..sonradan miğde bulantıma biyenisi daha eklendi ortada bi kan parası bi 3 million euro muhabbeti geçti ailede yok biz o parayla hastane yapıcaktık ama çocugu teslim etmediler filan diyince yazık olmuş ama sadece münevvere diyesim geldi...
bunlardan çok bi şey daha çokça şaşırttı beni sanki ülkedeki hukuk sistemini adaletin işleyişini gözler önüne serecek bi cümle..oda ayşe armandan geldi cem'in yakalanışını we hüseyin üzmez denen sübyancı sapığın adi şerefsizin aşağılık itin tutuklanışını uzun uzun anlatıp sonunu hayli entersan bi cümleyle bitirmişti...kaleminden dökülen yazı aynen aşağıdaki gipidir...

İçimden “Yaşasın!” diyorum.
Ve yine aynı cümleyi tekrar ediyorum:
“Adalet er ya da geç yerini buluyor!”
Tekrar güneş açıyor, ne dersiniz?
....
iki pisliğin aylar sonra yakalanması/tutuklanması umudumu arttırmaz ayşe sadece karartır ne denli güvende oldugumu sorgulatır ya yakalanmasalardı sorusunu sordurtur acaba polise askere guvenebilirmiyiz dedirtir ve ne olursa olsun suçlunun yakalanması umut ve güneş olamaz çünki bu zaten normalin ta kendisidir..

bayram.. ama istanbulda

gayette buruk bi bayram benim için aslında bi sorun yokken bi önceki bayramda zırwaladıgım kelimeler beni huzursuz etmeye yetti..kent reklamlarında kızla çocuk bi yerleremi kaçsak diince ortam üzülüyor sonra ewdemi kalsak diolar her yer şen şakrak oluyor bendeki de tam aksine.. bi bayram tatili we sinan plansızca amaçsızca nedensizce ewinde kös kös oturup isanbulun keyfini çıkarıcam diye teselliler arıycak oysaki geçen bayram ne güzelmiş kafam karışık olsada...

08 Aralık 2008 Pazartesi
barYam

sabaha bayram sabahı modunda kalkıcaz..daha önce bi kaç kerede olsa mutsuz girdiğim olmuştu bayrama ama sanırım en değişik bayramım bu olucak stres yüklü.deliler gipi elektrikli bir ay gecirdim ki zati bu sürede blogtan netten we bayagı bişeyden uzak kaldım yazasım olmamasına rağmen ilerde bugünleride belki hatırlamak isterim.
bugün gene ilginçlik yapıp sacımı kestirdim surdanda al burdan da sunlar dönüyo derken serkanın çok ısrar etmesine rağmen önleri iice kısalttırmayı başardım heidi modelinde kaldı saçım.zaten buhranlardayken bu çok ta ii olmadı..
yarın malum telaşelerle gecicek akşamına bawul toplanıcak dışarıya çıkılıp biraz dagıtılıcak sabahı 6 da kalkılıcak hawaalanına gidilecek amexin loungeunda uyunulup salonun altı üstüne getirilicek we saat 9 itibariyle paris ucagında buralardan uzaklaşılacak.bi hafta kafamı dinleyip bol bol dagıtıcam.. bu kadar yeter galipa
kafaya takmama kursu die bişi war mı acaba yarın araştırmam lazım..
Gönderen gRanGe zaman: 00:49

16 Eylül 2009 Çarşamba

ne faydası var gençlik denen meretin istanbulda pinekledikten sonra !!

yazarımız yurtdışında oldugundan bir süre yazı yazamayacaktır..

yukardaki cümle oktay eksinin köşesinde yazıyordu bugün..1932 dogumlu birisini kıskanacacagım aklımın ucundan geçmezdi...ama kıskandım , deli gipi kıskandım...

ve şu hale geçtim ;
yazarımız yurt dışında bi yerlerde olmak istediğinden yazısını yazmamıştır !!!

15 Eylül 2009 Salı

tam bi pazartesi


gün başında deli gipi pasta yeme isteğii..
akşama kadar süren şiddetli bir omuz ağrısı...
öğlen gelen bir videoyla french kiss özlemi =)
gece sırbistan maçının son saniyelerinde gelen heyecan kalp sıkışması ve sevinç..
tarih değiştikten sonra daily motiondan pc ye video indirememe ve sinir harbi..
ile gecen bi gün...
10 saniye içerisinde bugüne ait aklıma bir tek bunlar geliyorsa başkada bi halt yaşanmamış demektir..
yani ne fayda ne zarar boşa geçen 24 saat !!


yarına...
güneşle uyanma..
daily motiondan video indirebilme..
omuzumdaki agrının yokolması..
2010 eyfel altı french kiss dünya rekoru organizationuna katılma araştırmaları..
ve hatırlıyacak bi ton güzel anımın olması dileğiyle ..



13 Eylül 2009 Pazar

bi VARmış bi YOKmuş !!

varmısın..?
hepimizin hayatında çokça duydugumuz bir soru...
ilkokulda kavga ediceğimiz zaman bile haşarı arkadaşlar sorardı.. varmısın ??
yani doğduk dolğalı bu soruyla başlıyoruz.. ölene kadar varolup olmadıgımıza karar veriyoruz..her zaman varım demek kazandırmıyor insana her ne kadar varım demek bir cesaret göstergesi olsada..kimi zamanda yokum diyorsun ve kaybetmemiş oluyorsun ve kaybetmemek kazanmanın en büyüğü oluyor..

varmısın yokmusun bir yarışma programı..annemlerin salya sümük ağladığı babamın bir dönemler hamdi beye tezahürat yaptığı bir yarışma yani tüm türkiye gipi bir dönem benimde ailemi ablukaya aldı..ben pek tutmadım pek bi yapmacık geldi.bu akşam o klasik sürümünden farklıydı sanki.gerçek bi hayat hikayesi gözümün önünde olunca tutuldum bende yarışmaya..gözleri yaşlı bi anne ve eriyip giden bi evlat olunca o ekranda ne tınlarım ben febe bursa macını ne zewk alırım geniş aileye gülmekten nede umrumda olur moviemaxler mymax teki interesting programlar..demet doğuştan kaybedenlerden; bir kan hastalığına yakanlanmış, epilepsi'ye giden bi süreç yaşıyor ve doktorlar yaşamayacagını söylemişler eldeki verilere göre ama yılmayan çılgın bi annesi var demetin..aslında her annenin vereceği savaşı vermiş ama belliki oda bükülmüş



ilginç olarak yaş filan dökülmüyor gözlerimden duygusallaşmam gerekirken nefretleniyorum hırs bürüyorum..demetin başına gelenlere isyan ediyorum..yarışma ilerliyor umutlar tükeniyor her seferinde bi 500,000 daha gidiyor elde sonuncu kalınca 62,000 tl teklif geliyor herkes almasını söylüyor anne de olumlu konuşuyor we sorulmasını istiyor ama cevap olarak yokum diyor bagırarak..hava -20 dereceye iniyor çekimlerin yapıldıgı yerde 2/3 dakika çıt çıkmıyor kameramanların tıkırtıları bile duyuluyor tw de sonra destek oluyorlar şöyle yap böyle yap diye..ilk kutu mavi açılıyor feryat figan ikinci kutu o da mavi ve teklif 112,000 oluyor artık herkes göklerde demet bile dans ediyor artık almamanın saçmalık oldugunu anne bile kabul ediyor soruyu istiyor ve ikinci kere bagırıyor.. yokuuuuuuuuummmm yerimden zıplıyorum acaba kutuya mı yokum diyor hayata mı yokum diyorrr anlayamıyorum we reklam sonrasında acunun elinden kutu açılıyor son bi umutla ama her zaman yeşeren umutlar bu sefer soluyor tabloyu kapkara yapıyor etrafı gözyaşları alıyor banada bir sigara fazladan içtiriyor..ve ben anlamakta zorluk çekiyorum ..ve ne tepki wereceğime şaşırıyorum

acımak , üzülmek , destek olmak , kutlamak ,küfür etmek,alkışlama ,...
birini de seçsem hankisi olur acaba ?? ama ben hepsini seçiyorum..

az evvel ACIDIĞIM kadına şimdi daha çok ÜZÜLÜYORUM ve gerçekten ona DESTEK OLMAK istiyorum bi tarafım onu KUTLAMAK isterken bi yandan da ona küfür ediyorum ama azmini sevgisini cesaretini yılmayıışını ve anneliğini ALKIŞLIYORUM..


acaba bana kaç kere soruldu VARMISIN YOKMUSUN ?? diye ve ben nelere varım nelere yokum dedim ve ne zamanlar hüsrana uğradım ne zamanlar en kazanan oldum..

insomnia !!

12 saat uykusuz kalıp uykusuzluktan öldüğüm zamanlar çokça olmuştur...32/35 saat uykusuz kalıp hiçte uykumun olmadıgı da çokça olmuştur..sanırım bu bir çelişki =)
pazar sabahının 08,25inde nerden aklıma geldi diye soracak olursam ilerde bi zamanlar kendime 22 saattir uykusuzum zerre uykum yok birazdan pc kapatıp soysuzlar çetesini takıcam filmi bitirip muhtemelen bi daha pc acıcam..ah şu uyku düzeni ne kutsal bişeysin sen..içinde düzenin oldugu her cümleyi yada kelime birleştirmelerini reddediyorum sanırım..sinan kaçar çünki tarantino filminde brad nasıl oynar diye çokta merak eder..

11 Eylül 2009 Cuma

uzakla$

Uzaklas
Yoksa sana dokunurum
Yoksa yasak tanimam
Günahkâr olurum,günahim olursun..
Kaç, görme,
Görürsen hatirlama,
Hatirlarsan aglama.
Gelme...
Yoksa sana dokunurum,
Dudaklarina konarim
Gözlerini esir alirim
Kölem olursun,
Gecelerce kölen olurum,
Didik didik ederim hayatini,
Benden baskasina yasatmam seni,
Tarihini vururum, anilarini asarim,
Yüregine saplarim kendimi
Bedeninde yatiya kalirim
Teninde beklerim gelecegimi..
Yaklasma
Seni alirim,
Senin olurum,
Özgürlügüm yoldas olur yanina,
Sensiz düsüncelerim toprak olur,
Taparim sana,
Yatagina tapinak derim,
Yüzünde günesler beklerim..
Gitmezsen sana dokunurum..
Sahiplenirim seni,
Sana aski yasatirim,
Daha küçük asklara katlanamazsin,
Benimle ölürsün...!


23,50 itibariyle beni okşayan kelimelerdir kendileri ve bu bloga kopyalanmaya hak kazanmışlardır..

kısa kısa bi uzun gün

gün gene sel ile başladı.kimsenin umurunda diil ölenler, geride kalanların neler yappacagı,insanların nerede yatacagı hiçkimeyi baglamıyor.hatta ölü soyucular bile serbest bırakılmış bugün yüzlerce ölü soyucudan biri tutuklanmış ne mutlu bize parayla satanlar zonguldaktan gelenler mutlu mesut yatıcaklar bu akşam ewlerinde hatta mahvolmuş bir fabrikadan savrulan tabaktan yemek yiyip bir ölünün evinden savrulan elbiseyi giyip yanı başımıza oturucaklar vapurda orda burda.belki günaydın diyecepğiz biz onlara yada çarpıp pardon diyeceğiz yüzlerine bakıp insan oldukllarını zannederek.ama siyasetçilerinde,basınında ilgilendiği konu bu diil.tek önemli konu hangi partinin ne hatası war..o diyorki buraya ruhsatı cehepe verdi bu diyorki akepe bunların sorumlusu..tek hedef war 31 ölüden rant/teyting çıkarmak.. üstüne bide üst kattaki komşuya çıkın bu gece açıklamaları geldi bugün insanlardaki gerilim görülmeye değerdi saat 17,00 sularında herkes evine gitme telaşında..


yeni bi kitap çıkmış ece vahapoğlu / öteki .iyi yazıldıysa okunmaya değer ama bi tarafın baskın çıktıgı diğerine haksızlık yapıldıgı bi kitapsa 10. sayfada bırakırım.türkiyede o kadar çok ÖTEKİ varki .öteki1 öteki2 şeklinde 50 kitapo hiç abartmadan çıkabilir ortaya..ee bu kadar bölünmüş bir ülkede 50 sayılı bi bölünmüşlük serisi çok ta sayılmaz aslında
bugün ayşeden hayırlı bi haber aldım sevgili bekir coşkun artık hürriyette yazmayacak..aslında bekir coşkuna şahsi bir sinirim yoktu taaki emin çölaşanın bu gazeteden kovulduğu ana kadar..o gün bekir coşkuna ve ertuğrul özkök'e de ayrı ayrı mail attım lakin ikiside cevap veremedi ama benim gözümde bekir coşkun hep o dakika istifa edemeyen onursuz biri olarak kalacak.dahada acısı da var aslında..sonuçta coşkunda çölaşanda hep aynı şeyleri söylediler ikiside aynı anafikri başka araçlarla dile getirdiler ikiside 2x2=4 veyahut 2x2=5 dedi ama günün birinde çölaşan kovuldu coşkun koltugunda kaldı hatta ve hatta bu olaydan aylar sonra hürriyet coşkuna bir ödül takdim etti.??? bu arada anladım ki deli/özgün/radikal özellikler kesinlikle genlerle alakalı mesela ayşe armanın erkek kardeşi gecenlerde evlendi görün bakınki ablası kada ilginç yöntemlerle en azından bir tanesini yazim nikaha ortayaş üstü katılması yasak anne babalar bile yok sadece arkadaşlar..o saniyeyi görmemeyi hangi anne baba kabul eder yauuuw..şahsen benimkine söylesem yeminle beni öldürür gene kabul etmez bu efsane fikri =)

dubai deli bir metronun açılışını yapmış..trafikten kurtulmak için.en son 2007de gittim we totalde 3 kere ziyaret ettim bu arapların avrupai emirliğini ve trafik namına hiçbi halt yoktu en azından istanbula göre..demek adamlar buraya belediyeci olsalar halka helikopter dagıtıcaklar

çok sayın fatih terim böyle oynayın canımı yiyin böyle oynayın kaybedin demiş bugün..hemen aklıma acaba başka macımı serettim lafı geldi ..ben diyorumki benim gördüğüm en kötü milli takımdı ayakta duran yoktu bunlar ne yaptıda böyle oldu.fatih diyo hep böyle oynayın.bi arkadaşı aradım olayı aktardım cevap aklıma yattı ;
tribünden seyretti ya ondandır..

kışla beraber herkesler aşk seramonisine girdi..aşkla alakalı yazılar aşkla alakalı şiiirler aşkla alakalı videolar ve pek çoğuda aşksızlıktan yakınıp aşka olan inancını keybetme itirafları..çok yakın yakın ve uzak çewremin hepsi birden aşk olayına sardılar.yazın elif şafagın aşkı meşhurdu şimdiler yaşanamayan aşklar..ama sebep belli hawalar karardı yapmurlar yagdı ewew kapananbn insanlar hayal kurmaya düşünmeye başladı..ee şömine başında sewişme hayali yazın kurulmuyor nede olsa =)
bana gelirse o üç harf yazında kışında çıkmıyor aklımdan..umutluyum umudumla warım =)


veeee günün kelepirriiii..daha ucuzlarınıda gördüm tabii ama bugün bu fiyatı görünce anında bastırdım bileti ver elini amsterdam 79 euroya git gel..hatta bi yüzsüzlük daha yaparım check inde kız binbir rezillik çıkarır business alırım =) yapmadıgım şey diil hani =))

Cum 27 Kas 09
16:45 İstanbul (Atatürk Havaalanı) - 19:25 Amsterdam (Schiphol)

Sal 1 Ara 09
20:00 Amsterdam (Schiphol) - 00:20 İstanbul (Atatürk Havaalanı)

Ayrıntıları göster

Gidiş uçuşu İstanbul - Amsterdam
Cum 27 Kas 09

16:45 İstanbul (Atatürk Havaalanı) nereye 19:25 Amsterdam (Schiphol)

Sınıf: Economy

Uçuş numarası:KL 1614

Uçak tipi: Boeing 737-800 (oturma planını görüntüle)

Bilet fiyatı 20.00
Rezervasyon ücreti -
Ek yakıt vergisi 20.00
Yolcu hizmet bedeli 14.52
Güvenlik bedeli 12.94
Havalimanı hizmet bedeli (yurt dışı) 10.36
Hollanda ses yalıtımı bedeli 2.00
Fiyat (yolcu başına) 79.82
Yolcu sayısı 1

İşlemi gerçekleştiren:KLM


Toplam seyahat süresi: 3h40

Dönüş uçuşu Amsterdam - İstanbul
Sal 1 Ara 09

20:00 Amsterdam (Schiphol) nereye 00:20 İstanbul (Atatürk Havaalanı)

Sınıf: Economy

Uçuş numarası:KL 1617

Uçak tipi: Boeing 737-800 (oturma planını görüntüle)

İşlemi gerçekleştiren:KLM


Toplam seyahat süresi: 3h20
Flying Blue üyeleri kazanıyor 343 Miles
V fiyat koduyla yolculuk yapacaksınız VACT2TR sınıfında.


--------------------------------------------------------------------------------

Fiyat özellikleri
Yetişkin
Tüm yolcular için toplam fiyat EUR 79.82

Özel Koltuk tercihi Koridor


hahahaha bu süperdi...=)

abuk subuk bi gün işte ama adının bile cuma olması mutluluk sebebi..

sıkıldım..
selden
aylardır istanbulda esir olmaktan..
şu oruç tutuyorrr bu tutmuyorrr dan
ramazan müslümanı bizlerden


sevindim..
bayramın ve tatilin iyice yaklaşmasına
engin günaydının filmini bitirmesine
saklasamda herkesin aşk'a odaklanmasına
bodrumdan daha ucuza amsterdama gidebiliteme
bekirin gitmesine
yarın bejekeyi yenecek olmamıza..=)

10 Eylül 2009 Perşembe

hoşgelmiş minnacık mutluluk sebepleri

siyasetçileri sporcuları medyayı ülkeyi istanbulu seli terörü yazıp sinirden kendimi yiyeceğime en azından gene kendime dönimde bir tutam mutlu hissedim kendimi dedim..ilerde selde vefat edenleri, onlar vefat ederken malları yağmalayanları ,onlar yağmalarken saçmalayanları hatırlayacagıma bugün kendimi hatırliyim en iyisi..
aslında saatler 17,30 u gösterip teyze oğlundan süpriz bir davet gelene kadar çokta mutlu gözükmeyen bi gün wardı elde..ama taaki teyze oglu gel hastaneye gidelim diyince hadi dedim bende..garip olucaktı ama mutlu olmak için hastaneye gidicem..
aileye iki yeni üye katıldı geçen hafta hemde ailede olmayan bi radikallikle ikisi bir seferde geldi..evet teyzemin oğlunun ikizleri oldu bıcır bıcır..fakat bir tanesi inat etmiş içerde yok ben yemem ben büyümem diye zayıf kalmış ev ahalisine geç katıldı.bizde hastaneye küvezindeki süite onu ziyarete gittik bi kaç dakikalık beklemeden sonra bebekle aramızdaki perdeyi kaldırdılar ve camın ardından o göründü..allahım olamaz böyle bir şey inanamıyorum bi anda camı kırıp onu elime almayı istedim bu kadar ufak bi varlığı ilk defa görüyorum sonucta..hani bebekleri ilk dogdugu zamanlarda görür ve hep şoka girerim bu ne derim şunun ellere bak şunun kollara bak minnacık ama bu iyice minnacık 1,5 kg lık bişey we mışıl mışıl uyuyor yalnız öyle bir geriliyorki her gerildiğinde onun cmlik boyu cm.lerce büyüyor sanki. Her saniye yerinde duramıyor gerim gerim geriliyor.Resmen izlemeye doyamadım.ama süremiz dolunca perdeyi indirdiler minik bebemizi kendiyle başbaşa bıraktılar bizde mutluluktan trafik stresine doğru yollandık..babalığın nasıl bi his oldugunu az çok kaptım hasandan sanırım deliriyor insan =)

mutluca arabamıza binip ewe doğru yollandık bebek bizi çok mutlu ettiki trafik daha harem çıkışında başlamasına karşın biz müziğe son ses werip şarkılar söledik etraftaki insanlara bahaneler bulduk yakıştırmalar yaptık kahkahalar attık ama son bombayı ben patlattım gene , yan araçta olan kadın esniyordu ama agzı yırtılıcak hatunun.. belliki kendinden geçmiş bende mendeburca esnedim gözünün içine sokarcasına sonra elimle agzımı kapadım ''burası istanbul agzını kapa kızım'' dercesine beni görür görmez elini agzına götürdü surat ifadesi değişti şoka girdi kızmış gipi yaptı..gipi yaptı çünkü az ilerleyip o arakada kaldıgında aynadan baktıgım da kahkahalar attı..kahkaha attıgını gördüğümü farketti ama gene duramadı kahkahaya dewam etti yolumuz ayrılmasaydı neye güldüğünü sorardım ama yollar ayrıldı göztepede =)

19,30da ewde olup ewden hiç çıkmıyınca garip hissettim kendimi ewde ne kadar yawaş ilerliyormuş zaman az ewwel gene erken uyuyamadım gene gece oldu diye saate baktığımda şok oldum saat 23,10 filandı oysa ben 01,30 filan bekliyordum =)

akşam üzeri feyste bir video gördüm..beynimizin bize oynadıgı oyun temalı bir video anlamsızca sayılar veriyor we toplamamızı istiyor dediklerini yaptım sonunda bir renk we bir eşya ismi istiyor onlarıda düşündüm we bir yazı geldi tata tata taaaaaaaammmmmmm agzımdan ohaaaaaaaaaaaaaaaa lafı çıktı o an benim düşündüğüm iki kelimeyi iki kerede bildi inanamadım..we istatislerde bu iki kelimeyi normal insanların söylediğini söylüyordu we bu oranın yüzde 98 oldugunu allahım bi mucize resmen hiç alakasız hiç anlamsız iki kelime ama bildi sonuçta..en buyuk mutlulugum ilk defa bi yerden normal damgası yedim =)

sıkıldım...
hergün gazetelere çıkıcak felaket haberlerinin olmasından
aynı senaryolarla röportaj weren sporcu sanatçı we ünlülerden
mustafa cecelinin limon bahçelerinden
uğur dündarın haber sunmasından
siyasetçilerin her daim birbirlerine atıcak bok bulmalarından
aşk-ı memnu denen saçmalıktan
bodrumdaki limon cafeyi yazan yazarlardan

sewindim...
minnacık bir bebek görmeye we o minnacıgın her gelişimi görebilecek olmama
kanalD yeni yayın dönemi reklamındaki özgü namalın göz kırpması we dansına
akşamımı hindistan cevizli içi muzlu bi pastayla taçlandırmama
cumartesi misafir agırlayacak olmama üstüne bide derbi keyfi yapıcak olmamıza
babylon vol.I i azda olsa dinleyebilmeme
birde bugün bu sayfaya gelen davetsiz misafirlerime...

istememeKLe hakLıymışım şu yağmuRu !!!


nefret ettim..evet türklüğümden insanlıgımdan nefret ettim bugün..bu daha öncelerde oldu aslında hatta çoğu kere oldu..iğrençleştiğimizin farkındayım kötüye gittiğimizin soysuzlaştığımızın tarihimize sıgınıp şimdilerde rezilliğe wardıgımızın farkındayım ama bugün dahada bi nefret ettim..daha da bi tiksindim aynı istiklal marşını okudugum,aynı kimliğe sahip oldugum , aynı hawayı soludugum insanlardan..

17 milyon kişinin yaşadığı dünyanın sayılı metropollerinden birinde yaşıyorum.aslına bakarsak çokta sewiyorum.binalarını, denizini, hawasını, suyunu gecesini, gündüzünü, trafiğini, koşışturmasını, eğlencesini ,hüznünü ,süprizlerini,taksimini , nevizadesini,asmalısını,teşwikiyesini,bostancısını,caddesini,erenköyünü,göztepesini,kızkulesini,kadıköyünü,vapurunu,osunu,busunu ama bi şeyini sewmiyorum;insanlarını ve o sewmediğim insanların sayısı sewdiklerime göre çok daha fazla hatta gün geçtikçe fazlalaşıyorlar..
bugün tüm dünyayı güldürecek ama hepimizi aglatacak olaylar yaşandı benim güzel şehrim istanbulda..17 milyon kişinin yaşadığı tarihi dünyanın en eski şehirlerinden biri olan uğruna sawaşların werildiği sayısız medeniyet gören o istanbulda bugün sel oldu we bu sel eylül ayının başında geldi.we o sel gündüz saati yaşandı we o selde en trajikomik bi halde 31 kişiyi kaybettik..
böyle hallerde bayrakların yarıya inmesini insanların agıtlar yakmasını ülkenin yasa bogulmasını beklerim ben..her sene o tarihlerde o bölgelerde anma bile düzenlenbebilir ki bu dünyada böyle yaşanıyor ama ölü bir amerikalıyla ölü bir türk arasında dağlar kadar fark oldugu burda ortaya çıkıyor..
twlere nete düşen haberlere inanamadım ilk başta çünkü bizde merhamet acıma gipi şeyler olmafıgından insan ölümü bile malzeme yapılabiliyor hükümte karşı basın organları ölü sayısı şu derken benim görüşüm yalan söylüyorlar kaos çıkarmak için oluyor hükümet yandaşlarıise ölü yok derken yalan söylüyorlar hafif göstermek için diye düşünüyorum dolayısıyla kimseciklere inanmıyorum..bugünde göz ucuyla gördüğüm haberlere şokla yaklaştım we sağlıksız gördüm..çünkü çok saytın valimizde yok bişey diyordu..taaki ewe gelip haberleri seyredinceye kadar manzara korkunçtu güpe gündüz bi şehri sel basıyor otobanlar kilitleniyor,helikopteler insanlar kurtarılıyor , tekstil atölyelerinde boğulup ölenler oluyor ama sorsanız neden ? tsunami mi oldu hayır sadece yağmur yagdı..buraya kadarınıda kabullenmek bi derece mümkün sonuçta allahın takiri diyebiliyoruz ölüm her yerde yakalayabilir akıl almasada hayır ölmemeliler ölmemeliydiler desekte itirazımız kabul görmüyor we 31 canı yok pahasına hiç pahasına 2 gram suya teslim ediyoruz..ama asıl acı bundan sonra başlıyor..

17 million kişinin yaşadığı koca metropolü sel basar insanlar ölür ewler yıkılır araçlar tarumar olur etraf sawaş alanı sonra 7 (yedii) adet ceset çıkar hayatlarının bagırında 7 ceset.. artık yoklar oracıkta bir bez parçasının altında yatıyorlardır.insanlar ne yapıordur pekii?? çewre ewlerden fabrikalardan suya kapılan eşyaları yağmalamaktadır 2 tabak 1 telewizyon we çeşitli ganimetler.durumu gören polis müdahale eder durun yapmayın sonra polisin biri yürekleri burkan o cümleyi söler
---napıosunuz yaa 7 ceset war orda sen burda tabak peşindesin
peki o tabagı alan yawşak ne yapar? güler pişmiş kelle gipi arkasına döner we kameraya o can alıcı sesi gelir
---ben almasam başkası alıcak suyamı bırakim
o esnada benim agzımdan da şunlar dökülür
---bu orospu çocuklarıyla aynı kimliği taşımaktan aynı hawayı solumaktan şu anda nefret ettim...

kendimi afrikada ormanlık alanda yaşamaış medeniyetin olmadıgı kültürün olmadıgı wahşi doğada yetişen insanlarla beraber yaşıyor gipi hissettim.. twler gösteriyordu herkes ganimet toplama telaşesinde ölen onca insanı umursamadan kadın çoluk çocuk yaşlı genç iki tabagı topluyorlar hepsi gülüyor hepsi şen hepsi şakrak ama aslında hepsi yawşak...
ve en acısı ben bu insanlarla yarın aynı wapura binicem aynı oratmada bulunucam ama onların o caniliğini bilipte yüzlerine tüküremyiceğim..

sıkıldım...
hergün şehit haberi duymaktan..
bütün köşe yazarlarının kışın geldiğini yazmasından..
ahmet hakanla ertugrul özkökün umreye gidip anılarını yazmasından..
sibel canın kocasını neden boşandıgından..
eda taşpınarın yaptıklarından..
milli takımın her maçta oldugu gipi saç baş yoldurtmasından..

sewdim...
ispanyolca kursuna kaydımı tamamlayıp öğrenci kartımı almamı
twitter'cıların yardım amacıyla 360 da wereceği partiyi
hafta sonuna yaklaştıgımızı
bayram tatilinde bi yerelere kaçma umudumu
inatlaşan iki sewgilinin bugün inatlarını bitirmelerini
akşama dogru çıkan güneşi...

8 Eylül 2009 Salı

kışın günaydın denirmi



sabah sabah dünyanın en karamsar insanlarından biri olarak uyandım.karanlık bi hawada uyanınca bütün gün kötü geçicek herşey boka sarıcak hissine sarılıyorum sanırım.hadi yağmura tamam dedim ama hawa sabahın köründe niye karanlık yaa bi aydınlık olsun bi sarımtırak olsun ki güne enerjiks başlayalım yataktan neşe ile zıplayalım.hele bu karanlık sabahlar silsilesinin ilkini yüreğim zor kaldırıyor kış geldi cümlesine alışıcam tmm da bu biraz erken yaa ve insanlara günaydın demek çok zoruma gidiyor böle günlerde..Ne aydınlıgı ya kapkaranlık işte..

bu moralsizlikle attım kendimi istanbulun caddelerine.ama ne görim allahım allahım ne kadarda beklemiş istanbul halkkı kışı nasıl hazırlıklar sıkılmışlar galipa yazdan.üzerine ikinci kat bişey giyen herkesten nefret ettim heleki kapişonu yün lü kürklü o şeyi giyen kıza bi tane yapıştırasım geldi..


iki üç gündür içimdeki yoğun çalışma isteği meyvelerini weriyor..ben iş yetiştiremiyorum yeni işler beni buluyor bugünde aynen öle oldu teklif hazırlamalar mail atmalar çalan telefonlar sinan bey hala telefon bekliyorum bakın geç kalıyoruzz filan allahım allahım ne güzell diyorum hep böyle dewam..özlemişim =)
öğleden sonrası o kadardea keyiflenmior çünki bugünkü oalışıukl olmadıgım kıyafetimin sebebi bi görüşmem war kasıntı bi görüşme sahte mrb lar yalandan kibarlıklar filan gecicek..neyse atlanıp 4levent iş kulelere gidiorum tabi önce bi yanlışlıkla sabancı kulelere uğruyorum bide görevliye bozuk atmacalar filan tabi eminim ya diorum nası yok =)) sonra adrese tekrar bakıp iş kuleler kat4 ü görünce hmmmm çok özür dilerim yaa kafam dalgına baglıyorum =)
bekleme salonunda beklerken eğilmiş hapşuran asistanla nerdeyse öpüşücez kız duwarın arkasında olduumu görmeden hapşırmak için eghiliyor ben hemen duvarın dinide bide suratıma dogru dünyada duydugum en garip hapşırma sesiyle patlıyor..dakika bir kahkaha atıyorum sonra bayan esin geliyor mrb hoş geldiniz toklaşaması sonra odasına giderken yalnız çok waktim yok söyliyim diyor lanate olasıca bi şekilde agzımdan !!! güzel !!! lafı kaçıyor dakika iki gol ikiii arkasını dönüyor güzelmi diyor?? sinan hemen kıwırmalısın hemen hemennnn
---yani çok waktinizi almıycam ve başınızı şişirmiycem diye bi giriş yapıorum
---diyossuuunn dior gülerek
---ya işin aslı benimde çok waktim yokdiorum açık açık
---hahahaha sewdim diyor
kadın çatlagın biri oldugunu ilk dakikada belli edior telefonda konuşuyor sonra ahizeyi kapatıp küfür ediyor banada sen yabancımısın dior
lan tanışalı iki dakika oldu ne yabancısı allaaamm

kısa dediği görüşme yarım saati geçiyor ben toparlıyorum we kaçıyorum dogru metroyaa allahım en mutlu oldugum yer..istanbuldayken kendimi en avrupada hissettiğim yerlerden biri metrolar..hele onun uzuuuuun koridoru yokmu insanların ipod dinlerkenki halleri koşar adım yuruyuşleri inanılmaz derecede hoşuma gidiyor..kulagımda ipod oldugu için sağdan soldan turkçe seslerde gelmior super paristeyim opera duragındayım şu anda saint germaine gidicem..=)
bişey farkediyorum ki metroda oldugum zaman turkiyeyi avrupaya çok yakıştırıyorum... turkçe seslerde olmayınca fonda..bakıyorum tiplere çoğunlukta çanta war laptopları foto makineleri psp ler envai çeşit tip war kısa saçlı kızlar uzun saçlı erkekler emo lar punkçılar ilginç ilginç kostümler we bir çoguda başarılı yani o dakika ışınlanıp başka bir avrupa metrosunda olsam farklı şeylerle karşılaşmıycağıma eminim sonra metroya biniyorum hala mutluyum yeni binenler inenler filan hani trafik tıkansa gram şikayetim olmuyacak =))
yerin ustune çıkmamamla acı gerçeği öğreniorum turkiyedesin sinan =)günün sonunda mutlumsu bi tabloyla ewe dogru dönerken şikayet ettiğim yağmurun muhteşem bi nimetiyle karşılaşıyorum...o deli toprak kokusu ..bu nasıl bi kokudur bilemiorum ama en güzelden daha güzel en sexy den daha sexy en cool dan daha cool bi koku..ama genede koku eksik olsun hep yaz olsun =)

6 Eylül 2009 Pazar

mutlumuyuz..?



11 Ocak 2009 Pazar tarihinde 16,02 sularında diğer bloğumda zırvalamışım bunuda.e madem ordan buraya montaj yapmaya başladık azar azar, biraz sansürleyip azıcık ekleyip bunuda copy-paste yaptım..

mutLumuyuz?


Galipa istediğimiz hayatı yaşamıyoruz.hatta galipa değil yaşamıyoruz.mecburiytlerimiz war hayatlarımızda.kıramadığımız engeller war.çerçewelerimiz belli we dört tarafı belli olan bi karade sadece istediğimiz köşeye çekiliyoruz.ama aslında çekildiğimiz köşe istediğimiz yermi.?canımız istediği için basıp gidebiliormuyuz?birden bire canımız zambiaya yada nairobiye belkide capetowna yada torontoya gitmek istediğinde gidebiliormuyuz ?? hayır..yarın iş olmasa şunu yapardım diyoruz yada yarın şu olmasaydı yada şu kadar param olsaydı şunu yaprdım..ama hiçbir zorluğu olmayan şeyleride yapamıyoruz elimizdeki imkanların yeterli olduğu istekleride gerçekleştiremiyoruz belkide..çekindiğimiz utandığımız korktuğumuz oluyor isteklerimizden. acaba yalanmı mutluluklarımız..acaba hafta sonu eğlencelerimiz bizi en çok mutlu eden şeylermi?yada istediğimiz şey bumu yoksa yapamadıklarımızdan kaçıpta bunlara mı sıgınıyoruz..

özgür değilim yeterince..karışanım neden yaptın diyen kimsem olmasada birden bire basıp gidecek kararlığım we cesaretim yok belkide yada birdenbire hayatımın akışını değiştirecek bi abukluk yapamam..eminimki bu sadece benim sorunum değil we eminim bunu azda olsa sınırlı sayıda da olsa insanlar düşünmüştür.we eminim bunu düşünen insanlardan çok az da olsa ufacık bi topluluk bırakıp mecburiyetlerini hayatşlarını yaşamaya kalkmışlardır..insanların böylke bir isteği olmasaydı ferrasini satan bilge satarmıydı bu kadar..yoksa herkes aynı stil ewlerde yaşarmıydı yada herkes beyaz gelinlik siyah damatlıkla ewlenirmiydi yada herkes işe sabahları başlar akşamları bitirirmiydi..neden herkes metropollerde olmaya çalışıyor beşkide tropikal bi ormanda hatta tropikal we göl kenarı bi ormanda çiftlik açıp hayatının kadınıyla/erkeğiyle günü 24 saat yaşayıp 4x4ünle keşfedilmemiş şeyleri bulmakda pekala güzel olabilirdi..



Neden ilk tanıştığımız insanlara karşı rol yaparız. neden samimiyet göstermek yerine resmiyet katarız araya? neden isim sunumundan sonra memnun oldum klasiğini yaparız memnun oldugumuz şey nedir birsinin ismini duymak mı..yalan söylediğimizi bildiğimiz halde neden hep bunu yaparız..
yşadığım yerden memnunmuyum tabiiki ewet ama yaşamak istediğim yer burası mı belkide diil..işimden memnunmuyum tabiiki ama para kazanmak için yapmam gereken en zewkli iş bumu bilmem olmayabilir...yaptığım herşeyi isteyerek mi yapıorum ewet tabiiki peki yapmak istediklerimin hepsi bumu aa diil galipa..neden sorumluluklarımız war ailemize tanıdıklarımıza ona buna şuna.. bu bizim hayatımız değilmi..birdenbire basıp gitmek yada birdenbire bir kadınla ewlenmek yada düğünü wenedikte yada johannesburgta yada ibizada gün batımında herkesten habersiZ yapmakta neden kararlar bize ait değil.neden ii gitmeyen bi ewlilikte dertler önce içe atılır neden kimseye sölemeyeyim böle gitsin biraz daha denir we boşanmak yerine rezil olmamak tercih edilir..neden insanlar ;kurduğumz cümleler ,hayata baktığımız pencereler veya ideallerimizle ilgilenmek yerine nerelere gittiğimiz parfümümüzün markası kıyafetlerimizin pahası ile ilgilenir..yoksa bizim kimle buluşacağımıza göre giyinmemiz parfümlenmemiz we kimleysek ona göre konuşmamız yüzündenmi..hoşalndığımız bir kadın/erkek ile görüşmemizde neden ilgilenmiyormuşuz gipi yapar kendimizi yüksekten satarız....acaba yalnızlıkta başka bi biz, toplulukta başka bi biz mi warız..üzülmesin kırılmasın diye son weremediğimiz ilişkilerimiz neden olur?? yada yalandan atılmış kahkahaları neden atarız??samimi olamadığımız insanlara neden anlattıkları şeyin ne kadar gerizekalıca olduğunu söyleyemeyiz yada bunun yapmamız karşılığında alacagımız tepki yuhh öküz olur..neden istemediğimiz bi plana dahil oldurulmak istendeiğimizde yalan söleriz neden gelmek istemiorum siz bakın keyfinize diyemeyiz ? ben ewde oturup kös kös müzik dinleyeceğim blog yazıcam tw seredicem duş alıcam yerine neden abi bilmemkime söz werdim ekemem yaa ama erken biterse ugrarım deriz belkide o da ektiğimizi bile bie hıı tmm o zaman bak erken biterse mutlaka bekliorum diyerek saçmalığı sürdürür...

yaşadıklarımdan dolayı mutluyum..ama mutsuz olduğum şey yaşayamadıklarım..

bunları yazıp düşündükten sonra basıp istemediğim bi yere gitme mecburiyetim dahada acınılası=)hatta yazıyı erken kesme mecburiyetim..

evLenmek dediKLeri



14 kasım 2008 tarihinde saat 23,32 itibari ile zırvalamışım diğer bloğumda az sansürleyip , azıcık ekleyip burayada copy-paste yapasım geldü..

ewLenmek DEdikLeri…

asLında cok garip bi kelime değil mi ? EW lenmek ne alaka abi ya ew mi alıosun ? Hayır ama denk bi cümlesi yok izdivac yaptınızmı kullanılmıyor eşiniz war mı oda kullanılmıyor en fazla bekarmısınız sorulur o da bunun sorusu değil en azından cewabın yuzde 50 ihtimalinde ewlilik geciyor.insanların evlendiği şahsı tanıstırırken merhaba işte evlim demiyor ‘’) eşim diyor ama tutupta eşlenmek o da olmuyor hadi kelime yuwarlaması yapsak eşleşmek deriz o da olmuyor nasıl olucakki grup kuraları çekildi de rakip belli oldu der gipi sonucta sonuc bulunamıyor..dewlet buyuklerini bu konuyla ilgilenmeleri için sanıyorum uyarmalıyım.
Bide ewlilik efsaneleri wardır. En az Kızılderili efsaneleri kadar yaygın..hemen aklıma askerliği çağırıştırır evlilik.insanları anılarını paylaşmaları aynı paraleldedir bu birbirinden farklı iki konuda..
Olum aklın warsa ewlenme ------ olum aklın warsa askere gitme
Şimdiki aklım olsa daa erken ewlenirdim --- şimdiki aklım olsa 20 yaşında hemen askere giderdim
Herkesle cabuk kaynaşma tart insanları --- cok fazla yuz wermiyeceksin karına her istediği olursa tepene cıkar
İlk gunler warya ölüm olum herkes emir weriyo sen şoktasın --- ilk günler ölüm gipi başka bi adama baba demek anne demek filan off offf

Sallamaları da wardır.
.
-bi gün komutana dedim ki hoopp komutanım orda kal ‘’) ---- bi gün kayınpedere bi ters yaptım al kızını o zman die
-komutanın bi kızı wardı manken gipi kız bana kesik bi gün tanıstık…---ewlendim kısmetim açıldı 2 tanesiyle takılıorum karım hayatta çakamaz

Duygusallaştırırda..

İlk sabah kahwaltısını hayatta unutamam bayat ekmek te olsa guzeldi o gunler—ilk hastalandım zaman bi çorba yapmıstı hayatımda öle çorba içemem
Teskereyi aldıgım gun sewincten alamıstım ama huzunde wardı biraz ---- olgumu ilk gorduumde eşimin kucagında 9 aydır beklediğim çocuk bana şok yasattırdı basladım aglamaya

Bu böle uzaaaarr daa uzar e erkek olunca dinlediğin anılar genellikle iki ana temalı oluyo askerlik we ewlilik maceraları..
Hani acemi birliği we usta birliği akabinde nişanlılık we ewlilik donemleri…
¾ saat ewel dısarı cıktım gereksiz bi sebepten dolayı we idare eder bi gunumde en cok keyif aldıgım olay dısasrı cıktıgım esnada gercekleşti..genc adam cok sewdiği nişanlısını almaya safari tipi arazi motorsikletiyle gelmişti..işin tersi kız etek giymişti cocuksa takım elbise daa da kotusu wardı kızın elinde bawul misali bi çanta we iki poşet daa da kotusu we beni esas koparan şey esas oglan elinde bi buket çiçeğiyle gelmişti.. ya esas oglan takım elbiseyle motorsiklete binilmez diye bi kural yok nişanlını motorla alamazsın diyede yok motorda çiçek taşınmaz hiç yok o yok bu yok ama bunların hepsi o motorla yapılamaz die bi kural war ..işin kotusu utandım we kameraya cekemedim
Az ewwel yasadıgım şeyler bana nedense ewlenme mecburiyetim weya nasıl ne zaman niçin ne şekilde ewleneceğim konusunda bi çok sey dusunmem gerektiğini hatırlattı…galipa azda olsa nasıl bişey olması gerektiğini biliyordum..40 ların tepelerinde 50 lerin başında weya daa da ilerlerinde akşama dogru özleyebildiğim gormeyi istediğim hatta sabırsızlandgım bi kadınla ewlenmek istiyorum.işin kotusu bu konu hakkında yol yordam yontem bilmiorum.
Sonucta ewlenmek bi şirket kurmak değil bi maça gitmek bi karar wermek değil hayatının en onemli işi en onemli ortaklıgı en onemli sozleşmesi bence. geri donusu olmayan bi yol axini dusunenler war nolur abi olmadı bosanırsın ölümmü war dienler war bana gore ole değil. cunku bu kız olmayabilir dediğim her ilişkim husranla we fıs şeklinde tHe eNd olmustur.dedim ya seneler sonra ozleyebildiğim burnunu sıkıp şaka yapabildiğim biri olmalı.
Ewreleri de cok onemli aynen dedikleri gipi bu gunku aklım olsa daa erken ewlenirdim diebilirim sonucta 25/26 lı yaşlarımı hayatımın kadınıyla yaşayamadım belki gencecik yaşta bir çift olabilseydim dunyanın en mutlu gunlerini onla yasayabilecektim beklide atlama zıplama donemlerimde cocuklarıma anneleriyle neler yaptıgımızı annatır ucak kacırma maceralarımızı, aklımıza esip nerelere gittigimizi dinletirdik. yakın çewremiz imrenerek we siz manyaksınız cumleleriyle tanımlardı bizi.
We işin obur yuzu wardı sonucta kelepcelenmeydi ewlenme delide olsa asık ta olsan ne olursan ol o sana sen ona baglanma olayı wardı sınırsız bi özgürlük esip dagıtma bu we benzeri bi çok kawram hayatından süzülerek cıkıodu.yanında eşin uyurken birden bire üstünü giyinirken ;

-nereye gidiosun ? diyen bi mahmur goz olucaktı
-toucha gidiorum hayatım. Diyen bi çapkın adam olamazdı.
Tatil planları onceden programlı we Karslıklı dayanısmayla olucak.
Buna benzer bir suru madde.bak işte bu maddelerden alt alta ucunu sıralayınca birden daralar pozisyonuna giriyor kendimi sokaga atmak istiorum ‘’)

offFf en iis boswer kafamı doldurmak yerine kafayı bosaltmayı secim..’’)
hem hayatımın işi hayatımın ewi hayatımın arabası konusunda bile bi çok ikilemler yasıyorum..ama bildiğim şey eger kendimi bazen deli olarak hissediosam oda biraz deli olmalı yani duzen dene şeyi kimi zaman tamamen unutmalı kimi zaman kafama vura vura beni düzene sokmalı..Gene aynı noktaya geldik en iisi boşwerrrr..nese konuyu burada kestirmek zorundayım çok fena hatta fevkladenin fevkinde uykum war we basım agrıyo.

5 Eylül 2009 Cumartesi

biRDenbire geliŞen kLasik tatil gazı



04 eYLül 2009 saat 5 sularında galata köprüsünün alt kısmından yürüyorum. turisttler yayılmış kumrular öpüşüp koklaşmada hava sıcakmı sıcak.güneş her ne kadar inişe geçmiş olsada tekrarmı yükselsem arşa sıcaklığıda 38 mi yapsam diye kararsızca yerinde sayıklıyor ama denize wuran ışıltısının insanı suya atabilitesi var.o ışıltı simetrik bir şekilde yayılarak uzuyor we o şıltının ortasında bir ses tar tar tarrr diye diye gidiyor bir balıkçı teknesi..o tekne, o deniz, o sıcak ,o ses ,o güneş,o ışıltı geliyor beni taaaa kalbimden wuruyor we haykırasım geliyor ama eğitim şart diye değil tatil şarttt diye..fena tatilim gelmiş..akşamına ewde darlanma sonrası kendimi caddeye atıyorum caprim parmak arası terliklerimle yazın sonuda olsa ben başını yaşamak istiyorum.inanılmaz bir kalabalık her yerden kahkaha sesleri..koca caddeyi tek bi kelimelik deyimle anlatabilirim gayette basitçe.şen-şakrak ilerleyen saatlerde ewe döndüğümde tw control moduna geçiyorum.magazin programında egeyi akdenizi gösteriyor tatil bitti/yaz bitti diyen bana nah bitti dercesine..acilen zaping yapıorum kanllardan bi tanesi az sonra wereceği gece haberlerinin iç detaylarını alt yazıyla weriyor ''hafta sonuna sıcaklar artıcak yaz geri gelicek'' diye şakamısınız yaaa diyorum acilen tw ile wedalaşıp diğer oyalanma metodunu deniyorum.feysbıkttı friendfeed ti blogtu derken http://ekmekcikiz.blogspot.com/ adresine ışınlanıyorum nasıl olduğu meçhul yollarla okuyorum oda benden bi haber şekilde bana uyuzluk yapıyor nefretimi kazanıyor;

Tek tek basaraktan, ama bade made süzmeyerekten...
Çabucak karar verip, suç ortakları ayarlayıp bir kaçış planı oluşturaraktan...
Aylardan en güzelinin havası, denizi ve mehtapların en şahânesi heba olmasın diyerekten...
Kabak çiçeği dolması, kalamar, lokma tadları seneye dek hafızada kalsın, bir kez daha tadılsın için,
Şurup gün batımlarında kimi kez Bach dinlemek, kimi kez denize girmenin keyfini yaşamak için,
Ağaç altında kitap okuma hevesi kursakta kalmasın diye,
Kısa bir teneffüs arkadaşlar.

Ben burdaymışım gibi keyfinize bakın, hemen döneceğim.


daralın nirvanasını yaşıyorum ve burdan sesleniyorum ey delirmeme sebep olan deniz, güneş, balıkçı abi,magazinci arkadaşlar,cadde ahalisi,hawalar ısınıcak diyen haberci topluluğu we sen ekmekçikız çok pis gaza getirdiniz beni bayram gelir sinan gider pekte keyiflice hiçte umursamadan =)lakin 15 gün nasıl sabreder bilinmez..






o suya bi daha kawuşmanın hayaliyle şimdilerde yastığıma kawuşmanın peşindeyim..

4 Eylül 2009 Cuma

gününün formunu sen belirle =)

çok acaip bi ülkede yaşadığım çok aşikar.sonuçta seksen senedir rejim tartışmasının yaşandığı, bölünmenin had safhaya ulaştığı, kimin ne bok olduğunun belli olmadığı,kendi watandaşının kendi askerini öldürdüğü gerçeği senelerdir wardı ama son senelerdir artık başka şeyler olmaya başladı annesini kesen ewlatlar, gezgin turiste tecawüz edip doğrayanlar, cami parası toplayıp milyonları dolandıranlar filan artık kozmopolitliği aşmış durumdayız.gerçi bunlara rağmen çokta mesut yaşanılası bi ülke ama türkiyede yaşayıp kendini türkiyeden soyutlama sanatını öğprenmek lazım.mesela eger gazete okursanız kesinlikle soyutlanmanız imkansız hakeza haberde seyretmeyeceksiniz politika seçim ghündem filan takip etmemelisiniz..mesela sabah işinize gitmek için ewiniziden çıktınız mutlu mesut bi kahwaltı sonrasında wapur sefası tabiki gazetesiz olmaz.manşet kesinlikle bi terör örgütüyle alakalı sürmanşette mutlaka bi dolandırıcılık haberi alt başlıklar siyasilerin birbirlerine söyledikleri akıl almaz ithamlar köşe yazarı başlıkları we girişleri korku dolu yazılar.geçtik ikinci sayfaya magazin.eski sewgilisine dönen mankenler 24 saat sürenewlilikler nikah şahidiyle kocasını aldatan şebnemler bilmem kaç senelik sewgilisine iffetsiz diyen nurettinler pof diyip sayfanın diğer yüzüne döndünüz sayfa3.O sayfanın bendeki adı felaket tellalığı orda tecawüz haberleri annesini kesenler hırsızlık yaparken 85 yaşında kadına tecawüz edenler kızının başına 3million euro isteyen karabulut aileleri görürsünüz moral motivasyon iştah we şewk sıfıra yaklaşmaktadır dördüncü sayfada koca koca ilanlar görürsünüz krizin hiçe sayıldıgı bilmem kaç taksit denildiği atlarsın sayfayı geldik ekonomiye burası içler acısıdır.500 işçi alınıcak fabrikaya 9800 aday başwurusu amerikadaki işsizlik oranın yükselmesine bağlı yüzde 5 çöken borsa işssizliği artan ülkenin para biriminin değer kazanması filan e bari köşe yazarları dersin hıncala bakarsın bana bak erman diye bi yazı yazmıştır yozdil hükümetin anasına awradına söwmemekle kalmamış kendi gezetesini alan we ülkenin bi kısmı olan bi kısım insanlara açıkça gerizekalısınız demiştir bitanesi kendine yzılan erkeklerin sahtekarlığından bahsetmiştir.ilerki sayfalarda önemsiz haberler wardır mesela nöbette uyuyan askere werilen cezanın pimi çekilmiş bomba olması we askerin ölmesi sonra şehit töreni filan çokta umrumuzdaydı tohumuna paramı saydık cinsi gipi yazılmıştır spora geçersin tabataya 8million euro werilmesi milli takımın ürgüp gezisi..arka sayfaya geldin we orda her zaman bi arka sayfa güzeli o herp orda we hep aklı alan bi kadın fotosu gazeteyi mutlu mesut moralli okuyucam diosan al gazeteyi oku arka sayfayı at çöpe ondan sonra..
gazetenin weriği moral yerine gerilimle yüklüsün artık şirkete gidersin ödemeler war para lazım banka kontrolü yaparsın çekler dönmüş daha önceden dönenleri ararsın..senden 20 yaş büyük adamlar abi şöyle yapalım böyle idare et der masumca sana özürler diler yardımlar ister ama bunu daha önce 20 kere yapmıştır hemde kızım hastalandı ayagım kırıldı yalanlarıyla beraber.yapıcak bi bokun kalmaz akşamı sinir küpü olarak edersin ewe gitmek için wapura giderken alt geçitten geçmen gerekir silme dolu bi alt geçit ama bi sebepten; senelerdir kaybolmayan işportacılar yerlere serilmiş pantolonlar elde satılan kolay dikiş makineleri we yol ortasında para hesabı yapan 150 kiloluk kadınlar..sinir kadranı 200 dür ama ibre çoktan 200 olmuştur...
yadaaaaaa
sabahın köründe değil biraz geç kalkarsın wapura binerken akbil yüklemeye çalışırsın o esnada yandaki kız 5 tlkağıt paran warmı der sen parayı araken akbili dokundurmayı unutursun süre dolar alet karışır kız yüz kere özür diler sende sinirli bi suratla kahkaha atarsın onlarda güler sonra wapura binersin gazete almadan ipod takarsın kulagına sezen çalar tesadüfen şinanay yeeep olursun bogazı seyrede seyrede eminönüne yanaşırsın mutlu inersin wapurdan yürürken iki turistin beraber foto çekilmek için çabasını görürsün birden dönüp yardım edersin deli gipi teşekkür edererler sana we ispanyol çıkarlar ispanyolca kursuna başlıyacagın için ayrıca bi heyecan duyarsın sonra dewam eder sadece turistlerin ne fotografı çektiklerini neleri gözlemlediklerini gözlemler, içinden ''istanbulda turist olmak güzel ya'' dersin şirkete gider yurtdışı fuarları araştırırsın maillerden ürün talep eden bi ilaç firmasının üst düzey yöneticisi kadınla irtibata geçersin kadını arasın ilk dakika pot kırarsın oda espriyle karşılık werir sende dozunda uzatarak bi geyik çewirirsin, netten yeni bişeyler araştırırsın biraz ara werip friendfeed e kayıt olursun, sonra eşi hamile olan teyze oğluna sıcak yemek yedirmek için ewe götürürsün .ki süpriz olarak ewde teyzeler enişteler kuzenler çıkar bolca dedikodu yapar deliler gipi kahkahalar atarsın üstüne bide bunları yazıya dökersin bölece gerilimsiz bi gün yaşarsın...we farkına warırsınkiiii türkiyede/istanbulda sinirlenmek için 1836545653 sebep war mutlu olmak içinde 243215435536 sebep..hepsi senin elinde..seçmesini bilene..

1 Eylül 2009 Salı

ne bok yiyeceğini bilememe sendRomu !!

çeşitli zamanlarda çeşitli sendromlar yaşıyoruz.her çeşidinden farklı farklı sendromlar; cinsiyete göre, iklime göre, maddiyata göre ,yaşa göre değişiyor.bu aralar benimde başımda war bi tanesi ''ne bok yiyorum/yiycem ben'' sendromu ama içimi rahatlatan tek olay bu sendrom bu aralar bana özel değil..şu günlerde hayatta olan 80 /83 arası doğumlulardan hayatını oturtamamış kişilerde bayagı bi yaygın bi sendrom... ramazan dolayısıyla uzun sohbetler, gece yarılarına kadar muhabbetler pek bi moda bu ara.Yaşlamı alakalıdır bilinmez muhabbetin sonu hep; ''ne olucak olum senin bu halin'' e gelior sonra başlıyor herkes dert yanmaya we herkes aynı şeylerden bahsediyor.sonuçta düzenli ilişkiler yaşamıyoruz, ewe geç gidiyoruz erken çıkıyoruz ,akşam yemeğimizi iki gün üstüste ewde yemiyoruz, nedensizce her cumArtesi kendimizi eğlence mekanlarında buluyoruz, pazar günleride kendimizden nefret ediyoruz. 30 yaş türk erkek kültüründe önemli bir taş. orayı dewirdinmi sanki yaşama baglılığın biraz daha azalıor sanki bi atlayıp zıplama hallerinden daha bi vakur daha bi cool tawırlara geçiorsun o yüzden yaşıtım olan herkes bu ara bi çalışmalar içerisindeyiz =) herkes kendince söz weriyor seneye işi kuruyorum seneye ewi alıyorum seneye askere gidiorum we en bomba ideal seneye ewleniorum ama hepimizdeki şartlanma aynı ewlenmek ..bişey keşfettim eğer deli dolu aşık değilse kesinlikle düzen için ewleniyor..hayatımı ele aldığımda beni ewlilik kuırtarır diyorum sonra hayatımı anlatıp naapmam lazım abi dediğimde olum senin ewlenmen lazım diyorlar =)ama beni çekip çewiricekmiş bide =))) sonra bakıyorumki en azından çewremdekiler için rahatlıkla konmuşabilirim erkek 28 ve sonrasında ewleniyorsa ve uzun süreli deli dumrul leyla mecnun bi ilişkisi yoksa ewlenimde ewimi köyümü bilim düzenim olsun diye ewleniyor..olsun duygularıma ters mantıgıma düz gelsede düzen için için ilişki/ewlilik düşünenlerin karşısındayım kısacası hala aşk'a inanan salaklardanım =)bunu düşününce kızlarınkinide merak ettim yoksa hepimiz birbirimizi mi kandırıyoruz hahaha öyleyse yazıklar olsun we gerçekten yalanını sewsinler yalansız dönmüyor dünyayı yazana helal olsun =)
bu dönemin bi awantajı war her teklife ewet diosun..çünki hafif sıkılgan hallerdesin kendinden we hayatından şikayet ediosun değişiklik yapmak zorunda hissediyorsun kendini we değişiklik için sürekli hareket halinde olman gerektiğine inanıyorsun.kim nereye çağırsa tamam kim şunu yapalım şu zamanda derse tamam
örneğin ramazan bayramına dubrovniğe gidebilirim aslında çok mantıksız tatil çok kısa we kurbanda kaçmam için bu bayramda yerimde oturmam lazım ama ewet dedim işte =/
bugün ispanyolca kursuna yazıldım çok eskiden beri çok istiyodum ama ispanyolca diiil fransızcayı istiyordum ama birden bire kendimi taksim cervanteste kayıt odasında buldum.ne işime lazım ne gücüme ki ingilizcem bile iyi diil =/
bir diğeri çifte watandaş olabileceğimiz bi ülkenin watandaşıyla ewlenelim sadece prosedür gereği alalım watandaşlığı iki sene gezelim ohh al bileti git filan bakıorum o bile mantıklı geldi bi ara =)

yani sıkıntıdan her şeyi yapmak istiyorum kitap okumayı film seretmeyi seyahat etmeyi ewlenmeyi boşanmayı eğlenmeyi uyumayı planlar yapmayı plansızca yaşamayı maçlara gitmeyi uzun kollu sweatler alıp konserlere gitmeyi spoara yazılmayı hergüün yüzmeyi ispanyolcayı sökmeyi maç yapmayı migrosun arkasında çimlere yatıp yıldızları seretmeyi mojito içmeyi we milyonlarcasını dedimya ne bok yiyeceğini bilememe hali böle bişey işte =)



Related Posts with Thumbnails