26 Kasım 2009 Perşembe

gidiyorum bütün aşklar yüreğimdeee

sefgili bilok;

 biliosun geçen bayram senle başbaşa geçirdik..ama bu sefer kandıramadın beni çünkü geçen sefer çok koymuştu biliosun..yok yok senle olmaktan pek fazla şikayetim yok aslında  ama ara sıra kısa ayrılıklar ii olur ilişkimize biraz ara werelim, biraz kafamızı dinleyelim,hayatımızı biraz gözden geçirelim diye bir tutam uzaklaşıyorum buralardan ..seni özlersem ki özliyeceğimi tahmin ediyorum 5/6 güne dönerim yok eğer özlemezsem bilki biraz daha uzatıcam..ama şimdilik planda sadece barcelona we valencia var..sözü fazla uzatıpta ortalıgı duygusallıga bogmayalım,hazırlamam gereken bi valiz içine girmem gereken bi yatak  sabahında 5inde çıkmam gereken bi yol we 8,20de kalkıcak bi uçağım war..


elveda asil vede güzel vede yalnız ülkem !!!


ps..i love you =)

24 Kasım 2009 Salı

yazsammı yazmasammı postu..

    az evvel havalanındaydım ama gördümkü uzaktan; çok medeni çok  görgülü,çok kültürlü,çok gezgin,çok zengin duran bi kadın topluluğu pekte ala bildiğin gerizekalılar topluluğu çıkabiliyor..tk kontuarında boarding kartı alıyorlar yaptıkları kawga aynen şöle: ama sen şermin hanımla oturacaktın... meltem hanım siz melda hanıma otururmusunuz hanımefendi değiştiriversin..neriman hanııımm ne oldu yanyana oturamıyormuyuzz e ama olmazki öylee !!!!.yükses sesle ama içimden bagırdım ya gerizekalımısınız siz yaaaaaaaaaaaaa !!!

pek bişi yazasım yok yorgunluktan ölmek sıkıntıdan patlamak üzereyim.. aşağıdaki video yaşama sevinçleri 100 kitabımda 60küsürlü sıralarda bi yerlerde..







hamiş..senelerdir wazgeçemediğim burger king we whooper bugün kazık attılar bana..öğlen yerken hissetmiştim ama bu whooperın tadı bi bozuk dedim..ama nerden bilebilirdimki zehirleneceğimi..dahada davosada gitmem burger'ada  girmem..

23 Kasım 2009 Pazartesi

çünkü ; yaşadığımız eğlence çektiğimiz işkenceye deyiyor !!


kahwe ..?şeklinde gelen bi msj..


günlerden cuma olması ve hafta sonunun başlaması..

cumanın we işlerin güzel geçmesi..

hayatımda ilk defa bi hediye kazanmış olmak ve bunun kargosunun gelmesi..

akşam kısada olsa beni gericek bi tartışma yaşamak..



yukardakilerden hangisi bir cuma akşamında dışarıya çıkma sebeplerindendir??

a)biri

b)birkaçı

c)hepsi

d)hiçbiri

e)bize ne

aslında a'dan d'ye kadar hepsi dogru.. çünkü biri; bile yeter birkaçı; olabilir hepsi; e mümkündür hiçbiri; ihtimal dahilindedir.

ama cuma günü dışarıya çıkmak isteyen,çıkma zorunluluğu olan bi adam bunlarla da sınırlı kalmaz kendine güzel bi bahane üretir..fekaat ben bunlarla sınırlı kaldım we yukarda zikredilmiş şartların sayesinde kendimi dışarda buldum..polyanna misali kutlama için sprite'ı seçtim sonrasında ''alkolsüz olay içkilereee'' gipi mantığı asla kurulamayacak cümle kurdum..sora mrs. sezen'in parlak fikriyle; taksimi kendinden men eden mrs. özgenin protestosunu delmek için rotamızı hem bohem hemde cıwıl cıwıl olabilme özelliini taşıyan tünele kaydırdık..eglenceli bi gecenin ardı eğlencesiz bi çalışma haliydi..şükela gece pejmürde sabah yine yeni yeniden tekrarlandı..uykusuz wede mahmur wede bitkin wedde bezgin halde işte buldum kendimi..peki gittimde ne oldu yatmak suretiyle çalış(ma)dım..sonrasında ew we bi film koyma we misafirlerin gelmesi we bejeke febe maçının bi kahwe edasında seyretmek, sonra babamın pek bi yüksek sesli arkadaşlarından kaçmak suretiyle saatler gece yarısını göstermeden az ewwel ewden bi kaçış halii..niye çıktıgını neden çıktıgını bilmeden..geç olmadan dönüş we yatağa gömülüş we kursa gidiş..kurs çıkışı nescafe ice birde leman dooru ew...

gayette normal gözükebilen bi program...fekaaaattt...

iş'te herkeŞŞler çalışırken benim yatmam...

sonrasında herkes dışarı çıkarken ewe girmem..

sonrasında herkes ewe girerken benim dışarıya çıkmam..

sonrasında pazar sabahı herkes uyurken benim taksime gitmem..

sonrasında öğlen ertesinde herkes akınla taksime gelirken benim taksimden ewe dönüyor olmam...



şekil 1a 2a ve 3a dan anlaşılacagı üzere;

1)ters bi adamım yada şahsım ters olmasa bile hayatım terse gider gipi..

2)madde bagımlısı olmasam bile dışarı çıkma bagımlısıyım..



peki ama sabahında başağrısı sonrasında uykusuzluk şikayetşnde bulunacagımızı bilerek bu programları her hafta tekrarlıyoruz..her hafta başında weya her pazar sabahında dışarı çıkmama sözleri wersekte neden tutamıyoruz kendimizi...nedennn ??

çünkü çektiğimiz işkence yaşadağımız eğlenceye deyiyorrrr =)



hamiş...

altı üstü beyaz bi su diyip geçme o ince bardaktakini..

düşün sabahına sana vereceği o muhteşem başağrısını

lakin sanma uykusuz kaldım, başım ağrıdı diye yıkılacak bu dünya..

yaşa, yaşada tadını çıkar bir daha asla geri döndüremiyeceğin yıllarını...





hamiş2..nasıl olmuşta böyle saçmalamış diye düşünürsen sende hafta sonlarını uykusuz geçir bak pazar akşamında ne hale geliyorsun...



hamiş3..akşam çiçek abbası seyrettiğimden beni herkes lafını herkeŞ şeklinde kullanıyorum..kullanmakla kalmıyor her zamanki gipi eski törkiş sinemalarını çook sewiyorum...



   hamiş4...aslında sprite'tan gelen bu tshirtün hiç bir değeri yok..ama bir o kadarda değerli(bknz saçmaladığını anlatımdaki bozukluğu gördüğü halde cümleyi değiştirmemekteki  ısrar) çünkü zat-i alim'e hayatım boyunca bir sakız veya cocacola'da bedawa 330ml kazandınız bile çıkmadı.. her kapagı kaldırıp altına baktıgımda lütfen tekrar deneyiniz yazdı..işte bu yüzden seneler sonra gelen bu 3 kuruşluk tshirt bana 868191567 milyonluk mutluluk salgılattı kimbilir belkide şansım döndü !!

19 Kasım 2009 Perşembe

tespitler ama kısasından..

paRanoya...
son iki saattir gözümde bi ağrı bi yaşlanma, sağ taraftakinde bi kaşıntı war..az ewwel yemeğimi götürür, portakal suyumu hüpletirken birden wedde telaşla elimi alnıma götürdüm..sonra bu hareketi ilk defa yapmadıgımın farkına wardım..peşimi bırakmayan öksürük we 3/5 günde bir uğruyan hapşuruk sayesinde bi süre daha ''domus gripimiyim lan yoksa'' diye sormaya dewam ediciimm sanırsam..e hadi yaa bununda modası geçsin artık daha az korkulu sonucu ölüm olmayan krizlerimiz olsun..bak ne güzel dersim  krizi çıktı ortaya bu domuz gripi bitse yerini tamamen dersim'e bıraksa ya !!!

lightingen..
3gündür kitapsızdım..başıma wurdu bende kendimi bakırköy d&r a vurdum.. hemencecik alt kata attım kendimi....bayagı bi kitap baktıktan sonra farkına wardım kiiiiiiii (bknz wodafon reklamı )gezindiğim bölüm romantik aksiyon.. hep romantik kitaplar arasında sörf yapıorum..nerde eski beeenn..psikolojik gerilimler okuyan, bilimkurgu-aksiyon okuyan, seri cinayetler okuyan adam.. şimdilerde imkansız aşklar okuyor,yaşanmış aşk hikayeleri okuyor,ne okursa okusun kıyısında köşesinde bi aşk meşk..bu arada tesadüfe bak her ne kadar ilgilenmesemde açık olan tiwimde aşku memnu..



güçlünün yanında kaL..
az ewwel bi reklam çıktı..sözcü gazetesinin reklamı.. başaktörü emin çölaşan..1/1,5 sene ewwel türkiyenin en çok okunan yazarları arasındaydı kendisi.. ertuğruldan çok okunuyordu buna eminim ben bile küfrederek okuyordum..şimdilerde hürriyette kalmış olsaydı tahminimce yılmazdan sonra en çok okunan ikinci olabilirdi ..ama ne oldu dipteki bi gazeteye gitti kendi de o gazeteyle beraber dibe wurdu bunun aynı örneğini geçen gün bi gazetede okudum eski gol kralı okan..kendisi türksel süper ligin gol kralıydı bi dönem adının yanında milyon dolarlar uçuşuyordu.. galatasaray, febe peşinde koşturuyordu o naaptı marsilyaya gitti beceremedi geri döndü güçsüzleri tercih etti şimdi nerde? bi köy takımında maç başı bin liraya oynuyormuş..demekki napıcan yetenegine, sewenlerine güwenmek yerine güçlünün ynında kalıcan o şaşalı dünyada.. gazetecide olsan futbolcuda olsan..heeee benim gipi halk adamıysan arkandakilerle değil yanındakilerle war olucaksın arkana diil yanına güweniceksin..neyseki war biraz sewenim (hata yapıolar ama) bide benim sewdiklerim war çokça we iyiki..

ürkütücü ama özenilesi..
ilginç bi haber takıldı gözüme ama öle bi haberki insanın tepkisi ölçülemiyor yani hem çok üzüldüm sonra kendimi koydum yerime başıma gelsemi, gelmesemi anlıyamadım..tabiki gelmesin yaşıyim ama diğer taraftanda şöyle bişey war ki ölümünden sonra bile sana bu denli sadık we senle ortaklaşa bu hayali için bu kadar uğraş arayan delice bi kadın..ölmiyim ama bu denli sewilim diyesi geliyor illaki insanın..haberin metni aşağıda haberin aktrisi de metnin hemen sağında..=(

Altı yıl boyunca büyük bir aşk yaşayan Magali Jaskiewicz ve Jonathan George Kasım 2008'de evlenmeyi planlıyordu. Ama trajik bir olay onları ayırdı. Düğünden iki gün önce jonathan motosiklet kazasında yaşamını yitirdi.


Gazeteport'un haberine göre; 32 yaşındaki Jaskiewitz, Fransız medeni hukukunun çok bilinmeyen bir yasasından faydalanarak ölümünün üzerinden bir yıl geçmiş olan sevgilisiyle evlenerek kısmen de olsa hayalini gerçekleştirebildi. Yasa uyarınca, evlilik tarihi dahil olmak üzere evlilik için gereken tüm formaliteler tamamlanmışken çiftlerden birinin ölümü halinde evlilik yine de gerçekleştirilebiliyor.


Yetkililere 2004'ten beri sevgilisiyle birlikte yaşadıklarını ve ortak hesap kullandıklarını ispatlayan genç kadın düğününde giymeyi düşündüğü gelinliğinin fotoğrafını da kanıt olarak sundu. Fransa'nın güneyindeki Dommary-Baroncourt'ta cumartesi günü yapılan nikah törenine aileler va yakın ardaşlar katıldı...



17 Kasım 2009 Salı

hafta sonu insanı !!




yukarda müze insanı...solda keyif insanı..aşağıda eğlence insanı temalarıyla bir hafta sonunun fotolanmış halidir...panoram müzesi çok beklentiye girilmeden gzeilip görülmelidir..sonra ordan çıkıp  merkezefendi köftecisi bulunup tadılmalıdır..ama hafta sonu kesinlikle uyunulmalıdır..=)biloka verilen söz we yapılmış olan plana uymak maksadı ile hepsinden geri kalmayayım dedim ama kala kala uykusuz kaldım..hasta luego =)





14 Kasım 2009 Cumartesi

sadist ve nazik bi adamın cumartesi almadığı nefes..

  kalabalık lafı hiç hoşuma gitmeyen kelimeler arasında benim..ama bir o kadar da garip ki istanbulun en kalabalık yerlerinden birinde geçiriyorum gündüzlerimi..eminönünde..kaderin garip cilvesi ki fobiksel olarak kaçtığım şey aslında hergün yüzleştiğim bişey lakin bu kader denen şey hayatım boyunca cilve yaptı bana, hep bi kur peşinde oldu bana karşı lakin bunların hepsi kötü süprizlerle doluydu..yani gülmedi yüzüm azizim gülmedi...
  son günlerde bu kalabalık denen eskimiş kelime yeni  bi hareket türettirdi bana..çarpmak..hemde bile bile körüne körüne bodozlama yürürken tos diye çarpmak..üstüne bide özür dilememek, hatta çarpmak için gitmek,üstüne üstüne..ama çarpmam için özel nedenler olmalı hatta tek bi neden olsa yetiyor benim için..etraf kalabalık olmalı ,bana sıkıntılar basmalı we çarpacagım maktül yolun ortasında boş yere durmalı,konuşmalı, seyyar satıcı olmalı ve benzeri işlevlerle daha doğrusu işlevsizliğiyle yolu tıkamalı..gördüğüm anda dayanamıyorum önce carpıyorum bu büyük ihtimalle omuzundan oluyor ama bi tur döndürecek kadar kuwwetlice oluyor..bırak özür dilemeyi arkama bile bakmıyorum..bi ileri safhasıda var çarpmanın.. yerde weya elinde bişiler satan, yolu tıkayan we miğde bulantısı görüntüleriyle görüntü kirliliği , kokularıyla oksijen kirliliği , beş liraaaa diye bagırdıkları için ses kirliliği yapan seyyar satıcılar..bunlarıda görünce eger yol tıkalıysa sattıklara şeyler basıyorum kutularına çarpıp mallarının saçılmasına sebep oluyorumm..biride demiyorki yawaş lan diye.. bi dese wericem agızlarının payını ama demiyorlar..ne  kadar daha demiyecekler bilmiyorum ama bekliyorum..insan seli haline gelmiş , yolda yürüyemez haldeyken iç içe kıça yürüyüp cüzdan çalınması cep boşaltılması tehlikesiyle burun burunayken we klastrofobim azarken bu asalaklar her bi şey satmaya çalıştıklarında ben onlara we onların tezgahlarına çarpmaya dewam edicem...sadistmiyim neyimm???
  

     sadist olabilirim olmasına ama sadist olmam için herkese karşı bi nefret beslemem gerekmezmi??..ama bakıyorum pekte ala yardım edebiliyorumm..mesela bilmem neredeyken oo soryy where is grandbazaar diye soran bi alman çiftine kamonvitmiii diyerek yolumuda değiştirerek mısır çarşısına eşlik edebiliyorum..bienal sonrası taksimde yolunu kaybetmiş bi italyan kızı taksiyle sirkecideki oteline taksiyle bırakabilecek kadar nazikleşebiliyorum..kendilerinin fotolarını çekmeye çalışan ama zorlanan çekik gözlü turistlerin makinelerini alıp fotolarını çekebiliorum..bebek arabalarını merdiwenden çıkaramayan kadınlara koşarak yardım edebiliyorum ne bilim bu ve benzerinde aslında pek bi önemi olmayan yardımlarıda yapabiliyorum demekki sadist madist değilim..sorun o gerizekalılarda bende değil azizim..

öğleden sonra işteyim..msnim açtım glik diye ışıklar yandı bi tanesi de kardeşim olucak zibidi..
--gelirken film al lan...(ana şuna bak bi kaç sene ewwel abi şöle abi böle diyen bok herif diilmi lan bu hee o )
--nasıl film istersiniz??

--sawaşmalı sewişmeli ekşınlı maceralı soygunlu filmler olsun
--peki paşam alırım nasıl isterseniz..

gidip bisürü korsan film aldım..evet teoride korsana karşıyım ama pratikte nedense diilim..kitapta kesinlikle bunu yapamıyorum hatta angels & demons kitabını korsandan alıp sonra 50 li sayfalarda okuyamadan atıp aynı gün orjinalini almışlığım we gerizekalımıyım lan ben demişliğimde wardır..ama filmde nedense weriyorum 1 tl yi alıyorum filmleri..bunun sebepleri arasında korsa filmcide milyonlarca filmlik bi arşiw olması we 80lerin we 2009un henüz sinemaya bile gelmemiş filmlerin olmasının etkinliği wardır..işte ben o filmleri seçerken ses geldi nefes isteyenler nefes geldi haydaa bi gürültü bi patırtı onlarca kişi nefes filmini aldı bi anda..ama ama ama bu hafta nefesin korsanı yoktu dendi , mailler dolaştı , filan filan..ben almadım nefesi ama sebebi filmden tsk ya bagış yapılacak olması weya başka bilindik sebepler değildi..bambaşka bi sebepti benimkisi bambaşka..nefes we benzeri filmler daha doğrusu türk askerinin başından geçen hazin hikayeler bana hep ajitasyon olarak gelir..hayır bunda senaristin weya yönetmenin weya oyuncuların suçu yoktur...bu tamamen benimle alakalı bi problemdir we sebebi tam olarak bi aşağıdaki paragrafta açıklanacaktır..

   doğuda yaptım ben askerliğimi hemde bayagı bi doguda ..güneydoğu denilen bi yerde..hemde oranın bi dağında hatta o dağın başında.. 55  kişiydik biz..komplesi 55 kişi..komutanı korucusu askeriyle 55 kişi..sigarasız, susuz,ölüm korkulu , her saniye silah sesli bi askerlikti..çok şükür bitti..ama bana çok şey öğretti dahası kimsenin bilmediği şeyleri ,konuşulanların çok daha fazlasını öğretti..we o askerliğim bitti ewime geldim..we bir gün askerlik sonrası terörün azdıgı we sanırım 11 askerin rehin alındığı bi akşamdı ben annem we babam yemekteydik..içerdeyse tw açıktı we haberlerin sesi geliyordu masaya kadar..11 askerin rehin alındıgını anlatıyor annelerin feryadı yükseliyordu..henüz çorba içiyorduk..sıktım kendimi, dişlerim birbirine geçti..we gözümden damlayan su parçası ki ona göz yaşı deniyor çorbamın içine damladı we o sessizlikte ses bile çıkardı bi kaç damla oldu dişlerim artık iyice  birbirne geçti..we masadan fırlayıp odama kilitlendim..haykırdım ,hıçkırdım..sonra bi ses daha yükseldi salonun kapısı kapandı orayada babam girdi..oda haykırıyordu mutfaktaysa annem haykırıyordu..ailecek ağladığımız çok olmuştu.. hepimiz ağlamıştık zamanında ama diğerlerinde biri ağlar öteki teselli werirdi..ilk defa belkide we inşallah son defa üçümüz aynı anda aynı ewde farklı bölümlerinde aglıyorduk hıçkırarak..o sofra 2 saat kalkmadı kimsede bi daha yemeğe oturmadı o akşam ,sesde fazla çıkmadı , herkes kendi kabuğunda yaşadı..

  bana we aileme bu kadar koyuyordu bu yaşanan terörwari olaylar, haberleri,anlatılanları filan..we ben mümkün oldugunca uzak tutmaya çalışıyorum bu haberlerden..çünkü otomatikmen kendimi orada hissediyorum..we orda aslında neler yaşandıgını adım gipi biliyorum..gece yatagımda yatarken balansta eğlenirken touchta muhabbet ederken birilerinin nöbet tuttuğunu,korktugunu,çatıştıgını,ailesini özlediğini biliyorum..ewet ama bunları yasını tutarak hayattan soyutlanamıyacagımıda biliyorum..bu sebeple nefes filmini asla seyretmeyeceğim...


hamiş...başlığa gel başlığaaaaa

12 Kasım 2009 Perşembe

planLımıyım nEyim !!

cuma...
akşama kadar çalışıp  haftanın en yogun gününü geçirdikten sonra önce evin yolunu bulurum sonra biraz dinlence sonra üst baş değiştirip feri'nin konserine ışınlanabilirim.. bu matematikk biziii kandırıyorrr hocaaaaa...


cumartesi..

öğlene doğru işe gidip yine öğlene dogru işten çıkarım..evin yolunu bulur çok önemli randewumuz cumartesine onaylanırsa takım elbisewari kıyafetlerimi giyip görüşmeye giderim..yok olmazsa panjuru kapar karanlıkta bi film sereder we uyuya kalırım saat 9/9,30 gipi uyanır duşa girerim.. duş 15 dakika, ne giyeceğimi düşünmek 45 dakika sürer sonra bronxun yolunu tutar aylin aslıma takılır ben kalender meşrebim güzel çirkin aramam diye yalandan şarkılar söylerim yada klasik reasürans dolaşması yapabilirim..

pazar...
sabahın köründe kursa gider gene ödewleri yapamadıgımı miguel'e anlatmak için çaba sarfederim ..kurs çıkışı panoramikmüze 1453 sergisine gider ordan da forum istanbula yetişmeye çalışırım akwaryum için sabırsızlanmıyor diğilim hani..sonra bi yerlerde sessiz sakin cafesel planlar yapar sonrada ewin yolunu bulur iğrenç pazar akşamı keyfi yapar yataga sığışırım..

pazartesi...
sabahın köründe kös kös suratımla işin yolunu bulur akşama kadar çalışırım..ne kadar sıkılacagım we hafta sonumu ne kadar özleyeceğim için müneccim olmama gerek yok..ama saati doldurur akşamı ederim ewin yolunu bulurken markete ugrar jelibon çitos çikolata vb. abursal cubursal şeyler alırım ayaklarımı uzatırım kapalı çarşıyı seyrederim ewde wakit geçirir dinlenmek denen şeyin farkına warırım..


salı..
sabah işe gitmenin hüznü ile pazartesi ni atlatmanın neşesi arasında kalmış olarak giderimişleri halledip saati doldurduktan sonra ewe gelir yemeği hüpletir biraz canım aileme bakar sonra halı sahasal bi aktiwite için şort forma kostümlerimi giyerim..deli danalar gipi koşup koışturduktan sonra maçsonu waffle ayini için caddeye iner sonrada ewe dönerim duş we uyku ile günü sonlardırırım..

çarşamba..
artık daha bi umutla gitmekte olurum işe..öğlen belki yemek için asmalının yolunu tutar kendimi ödüllendirmiş olurum.akşamına ilginç buldugum shopping & f***ing etkinliğine giderim..eee ne diyor sloganında: artık insanlık satılık..ama ironisi kendileride bunu anlatmak için biletini satıyorlar =)olsun genede belki beğenirim..


perşembe..
artık hafta sonu yaklaşmamış bilakis gelmiştir..ucundan kıyısından sayılı  gün kalmıştır..ertesi gün cuma oldugu we o akşam zaten dışarıda olucagımı warsayaraktan  o akşam ewde oturulur oturmuşken aşkumemnu seyredilir..behlülün bihtere bihterin adnana adnanın matmazele hizmetçi kızın beşire beşirin nihale nihalin behlüle behlülün nihata nihatın peykere peykerin nihatın babasına nihatın babasının elife neler yaptıgına bakarız...walla tamda cemin dediği gipi  aşçı bahçiwanı bahçiwan hizmetçiyi hizmetçi şöförü sonra hepsi bahçiwanı =)


cuma....
bi kaç saat sonrasında ne yapğıcagı belli olmayan bi adamın bi haftasını yazması zaten inanılması güç bi durumdur..e bende tam bi haftayı yazdıysam haftaya cumayıda yazmıyim o gün ne yapıcagım belli olmasın..

artık ne yapıcagımı bilmek için çeşitli event sitelerine bakmaya, arkadaşlara sormaya, biletixte araştırma yapmama gerek yok önümüzdeki hafta bu yazıya bakar bakar dururum artık..önümüzdeki hafta  bunları yapabilirim, yahut bi kısmını yaparım , yahut hiçbirini yapmam weeyahutt bunları yapmayı bırak, okumaya bile fırsatım olmadan hayatla aramdaki incecik çizginin üzerine kalın bi çizgi çeker gözlerimi kaparım..warsın hiçbirini yapmayayım ama ne olur nefes alıp wermeye dewam edim.. iğrenç haberlerle  dolu da olsa, iğrenç insanlarla aynı ülkede yaşasam da we şikayet edilecek milyonlarca sebep olsada hayat güzel bi şey..welhasıl kelam sewiyorum lan yaşamayı !!

10 Kasım 2009 Salı

mustafa kemale mektup..!!

Sn. Mustafa Kemal ATATÜRK'e

paşam nasılsın ?
sinan ben..tanımassın sen ama şöyle anlatim sen gözlerini kapatıp, nefesini kesip ,dünyayla wedalaştıktan tam 44 sene sonra tanıştım ben dünyayla..sen çooktan bırakıp gitmiştin..ee bayram değil seyran değil niye bana mektup yazıyosun diceksin haklısında ama paşam bugün senin üzerine çok konuştum ben çok tartıştım önce sayende tanımadığım insanlarla tartıştım sebep sendin..ben 10 kasım 2009 tarihindeyim şu anda yani senin hayatla wedalaşıp gittiğin günden bugüne 71 sene sonrası..bizde bi adet war paşam senin bırakıp gidişinin yıldönümlerinde tamda 09,05 te ayağa kalkarız biz,kornalara basarız filan filan..bende bugün motordaydım üsküdardan eminönüne gitmek üzere 09,00 motoruna bindim..09,05 te sirenler çalmaya başladı herkes ayaklandı bense kalkmadım paşam oturdum ,öylece oturdum ,ayaklarımı indirdim.kitabımı kapattım we düşündüm seni..o esnada herkes nefretle beni süzüyordu paşam akıllarından geçirdiklerini az çok tahmin edebiliyorum peki niye mi kalkmadım ?yapma paşam dur sende suçlama beni..kalkmamamın wardı sebebi illaki..paşam allah aşkına sen söyle saygı dediğin şey ayağa kalkmakmı..allahını sewersen söyle paşam; sen senin için ayağa kalkmamı mı isterdin yoksa senin düşüncelerini anlamamı mı ,senin hedeflerine koşmamı mı , senin emanetlerine sahip çıkmamı mı ??
  açık konuşucam paşam üzülsende benim günahım yok hep doğruyu söyledim şimdiye kadar hiç çekinmedim..hani bugün o motorda ayaga kalkanla war ya paşam heh o ayağa kalkanların bi çoğu senin kim olduğundan habersizlerdi paşam senin hakkında hiç bi bilgiye sahip değillerdi ne ilkelerini bilirler ne inkilaplarını ne hedeflerinin peşindeler, nede bıraktıklarını koruyorlar paşam !! e niyemi ayağa kalktılar ?? valla paşam bende orasını anlamıyorum..anlayınca yine yazarım paşam söz bak..
   yok yok merak etme ayağa kalkmadığım için kimse üstüme yürümedi herkes dik dik baktı ve sadece 60 lı yaşlarda bi çift  kitabıma baktılar elimdeki ..ikiside eğilerek sonra yürüyerek gittiler sonra bende peşlerine takıldım..
--pardon kitabıma özenle neden baktığınızı sorabilirmiyim..
--ayağa neden kalkmadıgını merak ettim
--ben mustafa kemale saygımı 1 dakikalık bi ayağa kalkmayla göstermem efendim..
--o niyeymiş
--babanız yaşıyormu??
--hayır vefat ettii.
--peki vefat ettiği tarih saatte ayaga kalkıyormusunuz efendim.
--onla bunun alakası yok
--eğer ben bi saygısızlık ettiysem siz bayagı ediyorsunuz efendim ama emin olun en az sizin kadar saygı we sewgi duyuyorum kendisine haddimi aşıyorsam kusuruma bakmayın ama eğer mustafa kemale saygı duymayı istiyorsanız torunlarınıza atatürkün kaç yılında doğdugundan ziyade neler yaptıgını neler yapmak istediğini nasıl yaptıgını we neler bıraktıgını anlatın, ayaklarıyla değil kalbiyle saygı duymasını sağlayın bence o halde daha mutlu olur yattığı yerden şimdi iyi günler..

    öylece bırakıp gittim onları..vaziyet we ahwali soruyorsan paşam ayakla duyulan saygıdan pek bi farkımız yok eskiden manşetlerdeydin tam sayfaydın bugünlerde sürmanşettesin paşam, orta sayfalara dogru haberlerin war.. sana saygı ilanı weren beş firmadan birinin sloganı today toyota tomorrow toyota mesela..yani sewiyoruz ama yalandan mı dogrudan mı sen bil artık paşam..walla kurdugun meclisi sorucak olursan gayet ii paşam bıraktıgın gipi diil o koltuklar filan bi değiştiki sorma hepsi deriden oturdumu kalkasın gelmez ama içerdekileri anlatsammı anlatmasammı düşünüyorum..oldu olucak anlatim paşam mecliste demokratik toplum partisi war mesela grup başkanı ahmet tüktü en son..dur paşam hemen gururlanma  o soyadı türk olan idiyotun soyadındaki gururlu kelimeye takılma hemen, o adı türk kendinin ne oldugu belli olmayan yaratık senin watanına göz dikmiş apoya sayın diyen ,uğruna ölürüm diyen bi adam..apo mu kim offf paşamm offffff nerden başlasam apo da bu ülkenin topraklarında orduyla çatışan üç beş çapulcunun başı...dur üzülme hemen hapiste o..yakaladık yani imralıya koyduk twsi  filan war 4 öğün yemek gazetesi kitapları herşeyi tastamam sıkıştırdık hücreye..ya war ordumuz tabiki war paşam ama bu aralar pek müsait değil onlar ıslak imzayla, türbanla filan uğraşıyor onlar..ıslak imzayı sana nasıl anlatim paşam ergenekon diye bişey war ..yok paşam yok o senin bildiğin ergenekon owasında kazanılan destanla alakası yok bunun..en iyisi bunu hiç sorma çünkü anlatamam.çünkü bende anlamadım..nasıl mı anlamadım 70 milyon kişi anlamadı ben nasıl anlıyim paşam..

efendim paşam ??
he yaşımı soruyosun 27 yaşındayım paşam..e ne mi yapıyorum bu durumda yok be paşam ne işim olur benim bunlarla bugün canım ailem yarın aşk-ı memnu öbür gün unutulmaz filan onları serediorum..tw dizisi paşam bunlar birinde amcasının karısını şaapan bi gencin ötekinde karısının kızkardeşini şaapan bi gencin ötekinde bilmemkimi şaapan bi gencin hikayesini serediyoruz yani...
.
ekonomi he onu soruyosan ordada durum yukardakiler  gipi..mal satmak için yırtınıyoruz sonra çek almakiçin yırtınıyoruz sonra wadesi gelince adama ulaşmakiçin adama ulaşmak için yırtınıyoruz sonra ulaşınca 365 gün istanbulda olan adamın konyada oldugunu öğreniyoruz e neyse diyip tarih alıyoruz paşam sonra o tarih gelincede cenazesi oldugunu  öğreniyoruz sonra gene bekliyoruz paşam..çek mi ne? paşam be kaçıncı dewirdeyiz çek dediğim malı alıp 120 gün sonra ödemek için werilen bi kağıt parçası..yok be paşam ne güweni ne sözü o senin zamanındaydı..

niyemi hep w ile yazıyorum v leri?? ya paşam eskidendi o 29 harf  biz çok ilerledik artık we ler x ler q ler hawada by lar slm lar okeylerle çarpışıyor..


yetermi bu kadarı yeter mi tamam paşam sen nasıl istersen..aslında yazıcak 300 paragrafım daha war paşam ama korkma hepsi bu kadar kötü diil türkbükünde bisürü beach açıldı eda taşpınarla nurettin hasman ayrıldı onları daha sonra anlatırım paşam..

sorucak olursan eğer söliyim senin zamanında yaşamayı istermiydim bilmiyorum ama senin benim zamanıma gelmeni isterdim paşam..


                                                                                                                            saygılarımla
                                                71, yıldönümünde senin için ayağa kalkmayacak kadar saygısız askerin sinan

7 Kasım 2009 Cumartesi

dakika we skor için sinana bağlanıyoruz !!

08,26
annemin kapımı açışı we sinan diye seslenişiyle gözlerimi açıyorum..ben gidiyorum diyip bişeyleri ısıtıp ısıtmıyacagını soruyor bende ne oldugunu anlamadığım şeye hayır diye cewaplıyorum..başımın çatladığını farkediyorum yataga iyice gömülüyorum

08,41
telefonumun sesiyle uyanıyorum..kim oldugunu anlamadığım kişi kanka naber yatıyomuydun diyor ewet diyorum bilmem nereye bugün gidicez dimi olmazsa şimdi gidelim diyecektim diyor arayanın ebu oldugunu anlıyorum we uyuyorum ben seni ararım diyorum başım hala çatlıyor

08,55
başımın agrısı  uykumu engelliyor yatakla wedalaşıyorum elimi yüzümü yıkayıp ewde bi tur atıyorum..ewde tek başına filmine konu olucak kadar yalnızım..duşa giriyorum sonra az ewwel demlenmiş çayın altını yakıp kahwaltıya oturuyorum başım hala çatlıyor...

10,40
eminönüne ayak basıyorum..cumartesi için erken sayılabilecek bi saatte işe warıcam..arkadan bi ses geliyor ne işi war ulan bunun burda !! sana diorum oğlummm bunun ne işi war laann kaldır lan şunuu..16/18 yaşlarında bi piç kurusu balıkçı kendisinden belki 1 weya 2 yaş küçük gariban selpak satıcısına demirlere atıgı montu için hesap soruyor..bakakalıyorum..sonra bi kaç adım daha atıyorum ses dewam ediyor tekrar dönüp bakıyorum we içimde ikilem yaşıyorum hızlı adımlarla gidip agzını burnunu kırmak istiyorum o piç kurusunun.. kendisi balıkçıda çalıştığı için o garibanı aşağıladığı we hor gördüğü we kendini efe sandığı için sonra sakin olmayı sağlıyorum we yoluma dewam ediyorum..başım zonkluyorrrr..

13,00
ben gidiyorum diyorum hasan nereye diyor ewe diyorum bekle o zaman biraz az işim war halledim gelim sen çıkarsın diyor başıma geliceğini bilerek tamam diyorum...

13,40
feysbuku emeseni ekolayı o-nu bunu hepsini kapatıp bilgisayardan soyutlanıyorum hasanı arıyıp nerde oldugunu soruyor acele etmesini söylüyorum oda 5 dakika sonra ordayım diyor..

14,02
lan 5 dakika olmadımı diyorum oda 5 dakika daha diyor bi 45 dakika daha beklemektenm korkuyorum tamam diyorum başım fenalardaa

14,50
karnımın acıktığını hissediyorum..we direkmen yanımda olan mc'e giriyorum ilginç bi tercihle hamburger menu ilawe 3 hamburger alıyorum ebunun ofiste soluklanıyorum..

15,10
ebu evrene yarım saate döneceğimizi söylüyerek yola çıkıyoruz kızıltoprakta kilitleniyoruz elektrikler kesik dolayısıyla trafik ışığı denen bişi yok we dolayısyla sağdan soldan; it herif burası ters yön, yawşak beklesen ölürmüsün, biraz geri al geriiiii,ben böle belediyenin yedi cediiniii gipi aflar yükseliyor..ağrıyan başım nirvana yapıyor..

15,52
caddebostana zor warıyoruz şaka gipi

16,48
sonunda tura geliyoruz ama park yeri yok bu seferde isparkçılar bile iplemiyor bizi çünkü yerleri yok.. biraz dolaşıp beleşinden bi yer buluyoruz e az bişi yürüyoruz..ebu ewrakları teslim ediyor ödemeyi yapıyor üstü çok demode we bakımsız eteği we çizmesi pek bi sexy ebru onun hakkında konuştuklarımızı bilmiyor acaba bilseydi bana sinan bey sizin ewraklarıda hafta içi bekliyorum tarihte sıkışmayalaım dermiydi..aslında pekte edepsizleşmiyoruz ama  hareketleriyle we konuşmasıyla dalga geciyoruz

17,51
5'te söğütlüçeşmede buluşacagım insan sonunda arıyor neyseki o da yeni geldim diyor bende bi kaç dakika sonra orda oluyorum..we onunda geç kalmasını sağlıyan trafiğe şükrediyorum waktinde orda olsaydı efsane bi bekletme yaşatacaktım..

19,24
kadıköyden minibüse biniyorum zaman yolcusunun karısı hemen switimin cebinde olduğundan henry we clare'in düğününe gidiyorum..arada penceren baktığımda demin bu yolu geçtiğimi we şimdi bi kere daha geçtiğimi farkediyorum we kaderime isayan ediyorum..neyseki yanıma oturan 2,5 luk gizem her bişeyi unutturuyor öpmemek için zor sabrediyorum ama çıtırdan grip olduğumu düşününce buna hakkım olmadıgını farkediuyorum..annesinin benden önce müsait biyerde inebilirmiyiz demesi sinirlerimi bozuyor ama giderken bana başbaş yaptıgı için sinirim geçiyor..

20,02
ewdeyim..pc acıyor mail check yapıorum ne hikmetse feysbıktan gelen mailleri bildirimleri açmıyorum hatta feysbıkıda açmıyorum miğdemmi bulanıyor ne..yukardakileri bu sayfaya yazıyorum..arada yemeği de hüpletiyorum..

20,28
ayaklarımı tawana doğru yatagımın başucuna kaldırıp bi sigara yaktım starda korkunç bir film 4e bakıyorum ne hikmetse hiç gülmüyorum we bu gece  ne yapmam gerektiğini düşünüyorum biraz böyle kalıp sonra beni mutlu edecek bi program yapmayı hayal ediyorum...

6 Kasım 2009 Cuma

bir saçma blog yazmaya geldik..!!

• 2 adet arka fonu beyaz ve retuşlanmamış yeni çekilmiş vesikalık fotoğraf


• Şirketin antetli kağıdına imzalı ve kaşeli olarak gideceğiniz ülkenin vize departmanına hitaben yazılmış, seyahatin detaylarını ve vize talebini belirten dilekçe

• Ticari sicil gazetesi fotokopisi

• İmza sirküleri fotokopisi

• Yeni tarihli faaliyet belgesi fotokopisi

• Vergi levhası fotokopisi

• SSK işe giriş bildirgesi

• son 3 aylık sigorta hizmet bildirgesi

• Son 3 aylık maaş bordrosu

• Şahsi banka hesap cüzdanların fotokopisi (güncel tarihli-hesap hareketli ve bakiyesi bulunan) yada bankanın antetli kağıdına yazılmış kaşeli-imzalı referans yazısı veya yine bankanın kaşeli-imzalı hesap dökümünü

• Gayrimenkul tapu fotokopileri

• Evli çiftler için evlilik cüzdan fotokopisi

• Boşanmış olanlardan boşanma ilamı yada bu belgelerin hepsini içeren Nüfus kayıt örneği.

• T.C kimlik numarası yazılı nufüs cüzdan fotokopisi

• Pasaport ( Vize bitiş tarihi itibarıyla en az 9 ay süresi olan, varsa eski pasaportlarınız )

• Pasaportunuzun 1-2-3 ile 4. (temdit yani geçerlilik sürelerini gösteren ve var ise diğer uzatılmış temdit sayfaları yani 5-6-7-8-9-10) ve 60. sayfa (son kimlik sayfası) ve önceden alınmış bütün vizelerin fotokopisi...

hazırlamakla  meşgulüm...


heee bideee


şu yandakini yapmakla meşgulüm...tabiki normal şartlarda
ama ben yukardakiyle uğraşmayı haftaya erteliyorum yandakinide yarına erteliyorum..we kendimi bu yazdan kalma son günde istanbulun kollarına atıyorum..bu muhteşem gecede emesen köşesinde sürünen çaalaya yelize filize sibele bilale dıuyguya mineye olcaya hamzaya şey pardon hamza amerikada o kapsam dışı heh işte bunlara anlam weremiorum ewinde pijama tw books we sleep statusundeki pinara hak weremiorum..heleki kanal d de hanımın zörtlüğü nü seretmek için bu muhteşem hawada ewe tıkananlara yuh diorummm..neyse konuyu uzatmıorum we gidiyorum..hemdee bütün aşklar yüreğimde...bide kokuM hala üzerimde..pRada milano =)

 

5 Kasım 2009 Perşembe

zaman yolcusunun NE'si ? kıl okuru yeep o benim..

kılmıyım neyim..kadıncağızın biri tutmuş 500 küsür sayfa kitap yazmış bende tutmuş o kitabı almışım..sonra bi güzel okuyorum 172 sayfa okuyup hiçbişi sorgulamıyorum ama sayfa 172 ye geldiğimde kıllığım tutuyor..taaa yandaki resimde görüleceği üzere 24/25/26 aralık 1991 salı çarşamba perşembe diyor...bende aynen yazıldıgı gipi okuyorum sonra o ''kıl''dediğim özellik ortaya fırtlıyor ve telefonumu çıkarıp tarihini 24 aralık 1991 tarihine getiriyorum..içimdeki hal aynen şu :
---heee audrey hanım şşşiiimmddii yandıınn
---ben senin hatanı bi bulimde gör bak sennn
tarih oraya gelince telefon gayet üstüruplu bi şekilde ''salı'' yazıyor..yani o gün günlerden salıymışş.bense sanki karşımda oturan audrey le tartışmış we kapağı yemiş gipisine oturup kalıyorum kızarıp bozarıyorumm..ama sonuç olarak şunu çıkarıyorumm..;
*ben orda yazan we hikayedeki gidişatı hiç etkilemeyecek bi tarhin doğruluğunu kontrol edebilecek kadar kılım..
*audrey ise benim gipi kıllara karşı önlemini alıp hiç önemsiz bi tarih/güne bile dikkat edecek kadar saygılı...

kitabın ismi zaman yolcusunun karısı...zaman yolcusunun nesi nesi karısı..KARI'sı..ya bu karısı lafı oldum olası inanılmaz bi kaba geliyor bana..ama düşünüyorum kitabın ismi zaman yolcusunun eşi olsa..yok be oda çok yapmacık..e o olmuyor bu olmuyor ne olucak? ne bilim walla bana göre öyle, karısı çok kaba, eşi çok yapmacık..yada şöyle yapmak en mantıklısı durumu eş durumundan anlatıcaz..kocası zaman yolcusuydu pühahaha derdi bana düştü yaaaa =)

kolay kolay fantastik şeyleri sewmem..millet matrix bileti için kuyruklarda beklerken bir tanesini tw den bile izlemedim..harry potter serisi umrumda bile olmadı uzaylı muzaylı filmler  böö dedirtir..yani gerçeklik yada gerçeğe yakınlık ararım..şimdiye kadarki tek istisnam lost oldu diyebilirim ama oda başlı başına bi fenomendi zaten..uykusuz geceler amerikayla haberleşip yayınlanmadımı nası yayınlanmadı yaaa diye üzülmeler nete düşeceği anı pc başında beklemeler filan..ikinci istisna diyebileceğim bişeyde bu okudugum zaman yolcusunun karısı kitabı..zamanda yolculuk eden 1991 senin 2000 benim diye yıllar arasında gezinen henry'le bu adamı tutkuyla sewen we ilginçliğiyle kabul eden clare'in hikayesi..kitabı aldıktan we okumaya başladıktan sonra edindiğim ilginç bilgi kitabın ilginçliğini zaten ortaya döküyor..kitap daha önce türkiyeye gelmiş we geldiği gipi aynen geri gitmiş hiçte satılmadan sonra kitap ikinci denemesini yapmış tr de we bunda ilgi görmüş şu anda 3, baskıda we sanırım bi kaç baskı daha görür !!

  
---lan şerefsiz ben sana daha naapim aylarca ödemedin senet yaptık ben senedi kullandım sonra abi eksiğim war dedin sana elden para werdim senedi gene ödemedin..öldürimmi ulan  seni biiiiiipppp biiiippppp

---abi istanbuldayım ama şu anda istoçtayım inanki gelicektim yetişmedi olmadı ben gidim sana hawale yapim direk banka numaralarını filan msj at sen bana...(konuşmayı ben kadıköyde duyuyorum ama adam nasıl oluyosa ben istoçtayım diyor)


---8e kadar bekle gelicem bak yeminle gelicem erkek sözü abii valla ödiycem abi minbüse bindim şimdii...(erkek sözü lafını duymayalı 10 sene olmuştur)

---cnm o zaman hafta sonu beraber gidelim banada bi eşortman alırsın sözün wardı..(90 kilonun üzerinde olduğunu sandığım 1,50/60 ciwarı boylu bi kıza yanındaki 1,75 boylarında 60/70 kilo dolaylarında bi erkek söylüyor)

---lan ne evi ne arsası lan bana paramı öde kardeşim 1 sene oldu ulan hala şu gün bugün diosun

---hanımefendi ama 150 lira yatırdım ben kartıma..haftaya biraz daha yatırıcam..peki awukatlamı görüşim tamamm iyi günler..

tamda bugün kelimesi kelimesine olması bile bu aşamadaki duyduğum konuşmalar !! yaniii fenayı fenaa



hamiş : perşembe bitmiş cuma gelmiş haberim yok..oysaki bugün hafta sonuna 8 alternatifli filan girmem lazımdı.. ne yapıcağım belli olmazdı o tmm da hiçte plansız kalmazdım..plansızım, amaçsızım, çağıranım yok konser özlemim yok, doğum günü bilmemnesinin kutlama günü o günü bu günü olan kimsem yok biletixte bakınmalarım bile yok resmen dımdızlağım !!

hamiş2:başlığa gel baaşlığaa =)

4 Kasım 2009 Çarşamba

hastalık dediğin sağLıktır be abi

hastalık dediğin şey sağlığın ta kendisidir azizim..hastalık dediğin düzendir,sıcaklıktır,vitamindir,dizi takip etmektir,evde vakit geçirmektir,az para harcamaktır,nikontini azaltmak mineralleri çoğaltmaktır..ee o zaman bu hastalık aslında iyi bişeydir..
dün hafiften hastalığa dawetiye çıktı ya..ya hasta olmayı özlemişim ya  ewi özlemişim yada gerçekten tedbirli birisiyim ve bundan yeni haberim oluyor..
dünkü boğaz agrısı yerini bugün halsizliğe isteksizliğe ve üşümeye bıraktı....

---üff hastayım bana bişi sormayın
---abi bugün gelemem hastayım yarın öğlen yemek yiyelim
---hasan şu telefona bak yok de içerde de hasta de konuşmaya mecalim yok
---ne maçı abi walla gelemem tek isteğim ewe gitmek yaa


akşam olup ewin yolunu bulunca gene yemek sonrası odaya çekilip battaniyeyide üstüme çekip tw kumandası ile haşır wede neşir oldum yanına dvd nin kumandasınıda kattım bide biraz sonra ekliyeceğim şu sağdaki weya aşağıdaki resimlerleri hüplettim..eee hastayız pastiller kiwiler muzlar çilekli yogurtlar muzlar elma suları filan son derece witaminli doğal yada en az katkısızları tüketiyoruz..(aradaki jelibon o wazgeçilmezim tok karnına en az iki paket.. e hadi o tamam da ya doritosa ne demeli  e film serediorum azizim olucak o kadar)


valla bi kaç gün daha hasta kabul etsem kendimi fena olmaz hani..en azından dışarı çıkmam ıslanmam üşümem tw kültürüm artar ew alışkanlığım gelişir az para harcar bol vitamin kazanırım..hem böylece öpüşmem ve domuz gripi olmam..allahım yarabbim domuz gribinin tek korunma yöntemi öpüşmemek sanki yani agzından domuz lafı çıktımı hemen karşı taraf yapıştırıyor öpüşmüycen abi öpüşmekten hemen geçiyor..bide bugün yaklaşık sekizyüzellialtı yerde aynı yazıyı gördüm..domuz gribi  için koruyucu jel gelmiştir sabun gelmiştir domuz gribi bilmemnesi gelmişitir.. sewiyoruz sewiyoruz wallahada billahada sewiyoruz kaosu sewioruz gündemsiz kalamıyoruz..gerçekten konuya önem werişimizden olsa bu özellik gam yemem ama şımarıklıktan ve cahelletten yırtınıyoruz..
her krizi fırsata ceviren akıllı zeki we çewik esnafım allahın likit sabununu domuz gribi jeli yapıyor, her gündemde üstüne wazife arıyan pireyi dewe yapan deweyi pire sanan watandaşımda onu bi güzel alıyor..sonrada geçip karşıma anlatıyor walla bi jel aldım acaip etkiliymiş günde 36 defa sürüyorum ..ya star haber dün akşam bi haber yapmış akla zarar..haber bulamamış genç muhabir almış yanına bi doktoru gitmiş bi semt pazarına önce görüntüleri gösteriyor sonra doktor açıklama yapıyor sonra muhabirle pazarcılar canlandırma yapıyor neymiş efendim pazardaki meyveleri seçerek aldığımız için bi önceki insan domuz gripiyse we o meyweyi elleyip bıraktıysa ondan sana bulaşırmış...bababababa ya acar muhabir peki insanlar nasıl yaşıyor sanıyorsunki sen ?? sabah kalkıp yüzüyorlar sonra portakal sularını içip sahile yürüyüşle iniyorlar sonra kahwaltı sonra gazeteler sonra tenis weya golf sonra öğlen uylkusu sonra borsaya bakmaca sonra biraz kitap biraz dergi akşam yemeği we uyku bölemi yaşıyor sence türkiye ??? sewgili gencecik we güzelcecik muhabir 50 kişilik otobüse 120 kişi binen bi halkız biz aynı zamanda camlarıda kapalı gideriz ,yolda polis warsa minibüsçülerin çökün polis war dediği bi halkız biz , paraya bant yapıştıran bi halkız, ekmeği 100 kişi elledikten sonra yiyiyoruz...bunları yapıyoruz ama domuz gripi jelini asla unutmayız hemen alırız...hasssttir ordan !!



ufaktan adios amigos/as y hasta luego..bu arada aklıma geldi şu ispanyolca sunumu ne zaman yapıcam ben we nasıl yetiştiricem..fesybuktan bi ispanyol yardımsewermi bulsam ne =)
günün 11, sigarasını yudumladıktan sonra  dünyayla irtibatımı kesiyorum..we sabaha kadar uyuyorum...
ama gidip ellerimi yıkdıktan sonra tabi çünkü az ewwel meywa elledim ee nolur nolmaz !!

3 Kasım 2009 Salı

hasta bi o kadarda ıssız adam !!

eeee sinan efendi dolarsan bu kadar domuz gribini diline..her hapşuranla öksürenle dalga gecersen, başına geleceği budur..sonunda sabah üşüyerek uyanır,öğlene boğaz ağrısı hisseder,akşamına öksürük başlangıcıyla soluğu eczanede alırsın böyleee...
hasta olmuşken bile kıskanılcak durum çıkarrttım ya helal ossun bana..ama benim kesinlikle bi suçum yok ben hastalanmış ewin yolunu tutmuşken show tw denen kanal koymuş ıssız adamı ekrana..tepsimde tarhana çorbam kocaman bardağımda portakal suyum üstümde battaniyem karşımda plazmam ekranda ıssız adam...bu hal 2 cümlelik hale indirgenip feysbukuma status yapılınca 5 dakikada 12 yoruma vardı..filmin romantikliği tartışıldı geçmiş olsun dilekleri dilendi portakal we battaniyeli hallerim kıskanıldı...

ewet ıssız adam belki romantik bi film olmayabilir..belki güzel bi film de olmayabilir..olaya haywani bi sewişme hastalağına kapılmış ruhsuz  we tükenmiş bi adamın başından geçen talihsiz bi aşk olarakda bakabilirler ama bence çok güzel bi film çokta romantik hatta beni inanılmaz etkileyen bi film.. bu 4. seyredişim ve her seyrettiğimde bana daha çok koyuyor..

bir pastil daha atıyorum..antibiyotiğimi zaten içtim..ellerimi bugün 9 defa sabunladım pazar çıkıp kimsenin dokunduğu meywelere dokunmadım kimseyle öpüşmedim e o zaman domuz gripi olamam..e domuz gripi olmadığıma göre yarın sabaha iyileşme umudum war..portakallı  pastilim we ben sana burda elweda diyoRuz sewgili bilog...
Related Posts with Thumbnails