29 Ocak 2010 Cuma

yazmak için yazılan bi post..

ne alaka ?? hiç alaka =) tek ayrıntı .. lilla pause: o bir muhteşem !!


kadın olmanın 761263 avantajı diye bi kitap yazsam sanırım hiçte zorlanmam..hatta düşünüp inzivaya çekilmemede gerek kalmaz, parmaklarımın yorulmadıgı sürece tek nefeste bitirebileceğim bir kitap olur...bugün o kadar güzel çizmeler o kadar güzel botlar gördümkü bu karşıt cinsin ayaklarında..; kimisi o kadar yakışmıştıki hani sadece çizmesine bakıp hatunun üstlere dogru bakmadan aşık olabilirdim..o denli alternatifleri çok ki onlarda haklı.. varki giyiyorlar..ya bi erkek ne giyer mesela böyle bi günde..?timberland bot, harley davidson bot ,cat bot ,camper bot, o bot bu bot..yok işte yok alternatifimiz yok..ki bu sadece çizmede veya ayaksal aksesuarlarla sınırlı değil tabiki her haltta böyle..dolayısıyla klasikleşmiş isyankar deyimim burda yine devreye giriyor zor dostum zor erkek olmak zor..
                                                                                                                    ''isyankar sino''


yıldızlarımız bi türlü barışmadı şu kedi denen meretle..sevmiyor değilim..seviyorum tabiki..ama uzaktan ve yanımda yamacımda olmadıgı sürece..tüylü olması yetiyor..şirinde olsa yanaşmamalı yanıma..kedisi olan arkadaşıma mı gidicem eve girmeden pıtırı, minnoşu,şirini,şerafettini veya adı her ne olursa o kediciği bir odaya kilitlettiriyorum hemen çünkü boş anımda ayagıma bacagıma değdiği anda tiken tiken oluyorum ve titreme alıyor beni..dün akşam eve girmek üzereyken apartman kapısı girişinde kediciğin biri sırnaştı yanıma mırnaaww die belliki açtı..beklemesini söledim we eve çıktım..baktımki evde süt yok sonra düşündümki kedi ne yer ?? haydaa bulamadım en sonunda aklıma beynir geldi =)) biraz peynir biraz kaşar biraz salamla kahwaltılık bi yolluk yaptım akşam misafiri kediye ..valla hapur hupur götürdü ..o yemeğini yedi bense sıkılgan bi günde azda olsa huzur denen şeyi hissettim..sizde huzur hissetmek isterseniz kapınızın köşesine haywanların açlığını giderecek yemekler koyun..bu karda kışta sogukta aç kalmasınlar açlıktan ulumasınlar miyawlamasınlar..dönüşte yemeğin ordan gittiğini görünce veya yerken görünce huzur hissediceksiniz..
                                                                                                                     ''kedifobik sino''


kamu kuruluşlarında çalışan binlerce işçi işten çıkarılıyor..işçiler eylem yapıyor devlet zorundayız diyor..
işçiler haklımı ??? HAKLI
devlet haklımı ??? HAKLI
nasıl oluyor..peki bir zıt fikirde iki kişi nasıl haklı olabilir ?? şöyle ;
kamu kuruluşlarına işiniz düşssün we gidin o kurumlara görüceksiniz ki onlarca yüzlerce çalışan onlarca yüzlerce masa onlar yüzlerce bilgisayar sandalye kalem kagıt o bu şu..bir çoğu sohbett bi kısmı gazetede bi kısmı billgisayarda veya türlü meşgalelerde..(o esnada sizin işte agır aksak yürür ne hikmetse) aynı kurum bir özel şirkete devrolur o işçiler masalar sandalyeler bilgisayarlar 5te 1e düşer işler hızlanır karlar artar..
sorunun ana kaynagı şudur zamanında alınmış binlerce haksız işçi binlerce gereksiz adam..bunların hepsi boşu boşuna haketmeden maaş alıyorlar ve hiçbiride ben burda boşu boşunayım devlet bana haketmediğim halde maaş veriyor demez alır maaşı sallar başı..hal böyle olunca devlet onun maaşını ödemek için benim elektriğime basar zammı benim dogalgazıma basar zammı benim ssk'ma basar zammı..basarda basar..sonnra çık der o işçilere o zaman herkes ayaga kalkar..pekiiii o işçiyi çıkarınca herkes ayaga kalkarsa we işçiler kalırsa sonra bunu karşılayamayan devlat zammı bana sokarsa ben neden bagıramıycam..?? diğer yandan o işçiler işten çıkarsa iş yok güç yok karda kışta kıyamette ne halt edecek..iki ucu  *oklu değnek fakat öle bi halki ikiside mutlaka ve mutlaka hepimizze değecek..
                                                                                                                      ''kararsız sino''

şu ertuğrul özkökü sevmiyorum..hatta emin çölaşan ve  bekir coşkun olayı yüzünden karaktersiz buluyorum..ama meşhurdur ya sewmediğin yazarı mutlaka okumak we bi çok ortak noktalar bulmak..işte tam olarak
şurda  bugün bi yazı yazdı .. thy hakkında.. bende bir veya iki önceki postta yazdım nerdeyse aynısını, hatta aynı cümleler bile mevcut..olsun ertuğrul; değilmiki hiç sevmediğim emin'i gönderdin ve aynı görüşü savunan bekir'e 3 ay sonra ödül verdin..değilmiki tayyip erdoğana'a hayranım dedin 3 ay sonra attın tuttun..değil aynı konudan bahsetmek , aynı görüşü savunan iki yalnız adam olarak dünyaya karşı koymaya kalksak bile yinede sewmiyeceğim gipi..
                                                                                                                      ''ertuğrulfobik sino''

2 yorum:

  1. Ertugrul ve kedi fobim benim de var Sinocuğum...

    YanıtlaSil
  2. tanyacım ;
    aslında türkiyede en çok kime gazeticlik yakışır deseler tek cevap ertugrul olur..görüntüsüyle köşesindeki fotografıyla köşesinin yeriyle tam bir gazeteci...ama tek suçu war ; o da her gazeteci gipi yanar döner...ki binlerce eleştiri cümlesi we hakaret içeren mailime cewap weren bi gazetecidir ama olsun yanardır dönerdir vede döneklerin başıdır..sevmiorum sewemiorum ama yinede okuyorum =)
    kediye fobim ne hikmetse aşılamaz o böle haberim olmadan ayagıma bacagıma dokunsa fenalıklar basıyo bana hatta bagırmamı 8 km den duyabilirsin =)

    YanıtlaSil

Related Posts with Thumbnails